2025 yılının "Aile Yılı" ilan edilmesine ilişkin konuşan Türkiye Aile Meclisi Başkanı Adem Çevik, atılan adımın olumlu olduğunu ancak bunun başarıya ulaşması için "önce aile, önce ahlak" seferberliğinin başlatılması gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2025 yılının "aile yılı" ilan edilmesi toplum tarafından olumlu karşılansa da aileyi yıkan yasaların yürürlükte olması ise tepki çekmeye devam ediyor.
2025 yılının "aile yılı" ilan edilmesine ilişkin İLKHA muhabirine değerlendirmede bulunan Türkiye Aile Meclisi Başkanı Adem Çevik, atılan bu olumlu adımla birlikte toplumun ıslahı için okullarda manevi eğitimin verilmesi, evlilik için açıklanan desteğin arttırılması, çocuğuna bakan annelerin sigortalanarak maddi anlamda da desteklenmesi gerektiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanının sesimizi duyarak 2025 yılını aile yılı ilan etmesini, Aile Bakanlığının Stratejik Vizyon Belgesi'ni de olumlu gördüklerini belirten Çevik, "Tekliflerimizden birisi olan boşanma yerine evlilik akdinin sona ermesi konusunun da değerlendirilmesi olumlu. Daha önce 'güçlü kadın güçlü Türkiye' deniliyordu. Elhamdülillah ısrarlarımız sonucunda bu yanlışta vazgeçilerek 'güçlü aile güçlü Türkiye' denilmeye başlandı. Biz kardeşçe uyarmaya devam edeceğiz." dedi.
"Öncelikle ahlak ve maneviyat seferberliği başlatılmalı"
Çevik, "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği veya Toplumsal Cinsiyet Adaleti maskesi ile cinsi sapıklığın meşrulaştırmasını doğru bulmuyoruz. Rusya'da, Avrupa'nın birçok ülkesinde yasakken ülkemizde serbestçe faaliyet göstermeleri yasaklanmalı. TCK'nın 76-77'nci kanununa göre hem insanlığa karşı hem de soykırım suçundan haklarında işlem yapılmalı. Artık sokağa çıkamıyoruz. Hep erkek tacizinden bahsediliyor ama hiç kadın tacizinden bahsedilmiyor. Şehvet terörü sokakta kol geziyor. Teşhirciliğin tacizcilik olduğu belirtilerek TCK'nın 225'inci maddesine göre işlem yapılmalı ve teşhircilik yasaklanmalı. Okullarda 20 milyon çocuğumuz var. Okullarda Kur'an-ı Kerim dersinin mecburi olmasını istiyoruz. Öncelikle ahlak ve maneviyat seferberliği yapılmalı." diye konuştu.
"Evinde çocuğuna bakan anneler desteklenmeli"
Anneliğin teşvik edilmesi için annelere sigorta yapılması, bir çocuklu ailelere asgari ücretin 3'te biri kadar destek verilmesi, çocuk sayısına göre de desteğin arttırılması gerektiğini söyleyen Çevik, "Annelik sigortalanmalı. Maalesef hükümet kadın istihdamı yanlışından dönmedi. Kadın istihdamı diyerek kadını evden atıyoruz. Çocuğa da bir başkasına baktırıyoruz. Bu yanlıştan da vazgeçilmeli. Evinde yalnızca çocuğuna bakanlar teşvik edilmeli. Kadın istihdamı yerine aile öncelikli, her aileden bir kişinin istihdam edilmesi projesi hayat geçirilmeli." şeklinde konuştu.
"Evlilik kredisi 150 bin lira yerine 150 gram altın olarak güncellenip karşılıksız verilmeli"
Macaristan'da evlilik için geri dönüşümsüz 35 bin dolar destek verildiğini hatırlatan Çevik, "Bizim de bu imkanlarımız var. Bu asgari ücretle bırakın düğün yapmayı, geçinmek, evlenmek, ev tutmak bile mümkün değil. Onun için 150 bin lira yerine 150 gram altın destek verilmeli. Bu da karşılıksız olmalı ancak bir şarta bağlanabilir. Örneğin 150 ay evli kalmak şartıyla bu para hibe verilebilir." dedi.
"Kadını hedef yaparak cinayetler önlenemez"
Aile Koruma Kanunu ile kadının korunduğunu, erkeğin sokağa atılarak kadının da hedefe konulduğunu belirten Çevik, "O erkeği, o babayı çocuklarının, komşularının, akrabalarının gözü önünde itibarını düşürüyoruz. Kadını hedef yaparak cinayetler önlenemez. Cinayetleri önlemenin tek bir yolu var, o da Allah'ın kanunlarına uyarak kısas yapmaktır. Şiddeti şiddetle önleyemeyiz." diye konuştu.
"Yasalar fıtrata ve İslam'a uygun olmalı"
Boşanmalarda Kur'an-ı Kerim'de olan hakem heyeti gibi arabuluculuk sistemi uygulanmasının zorunlu hale getirilmesi gerektiğini savunan Çevik, "İstanbul Sözleşmesi kalktığı için 6284 yok hükmündedir ama hala bu yasa yürürlükte. Cinsi sapıklar da bu yasadan besleniyor. Aile de buradan yıkılıyor. Feminist kanunlar hala yürürlükte. Bizim aslımıza dönmemiz gerekir. Onun için yasaların fıtrata, İslam'a, gelenek ve göreneklerimize uygun olması gerekir. Böyle yapılırsa aile seferberliğinde dünyaya öncülük edebiliriz. 'Önce Aile' sloganıyla aileye sahip çıkarsak bırakın Türkiye, dünyaya sahip çıkmış oluruz."
"3 çocuk teşviki mevcut durumda 5 yaş altındaki çocuklu aileler için de uygulanmalı"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamasıyla nüfusun artması için verilen teşviklerin yerinde olduğunu vurgulayan Çevik, çocuklar 5 yaşına gelene kadar uygulanacak olan bu desteğin Avrupa'da 18 yaşına kadar devam ettiğini, başlangıç için 5 yaş sınırlamasının da olumlu olduğunu ancak mevcut durumda 5 yaş altı çocuğu olan aileler için de destek verilmesinin yerinde bir uygulama olacağını ifade etti. (İLKHA)
