Tarih: 02.12.2024 21:27

Akçadağder Genel Sekreteri Aysun Avcu’nun Kaleminden “Engellilere Engel Olanlar Utansın”

Facebook Twitter Linked-in

 

3 Aralık Dünya Engelliler Günü, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.

 

Aslında buna kutlama demek ne kadar doğru olur? Farkındalık yaratmak, kamuoyu oluşturmak ve duyarlılıkları artırmak demek, daha doğru gibi geliyor.

 

Uluslar arası literatürde sık kullanılan deyimiyle;” Engelli, doğuştan veya sonradan meydana gelen hastalıklar, sakatlıklar (vücudun görsel/işlevsel/zihinsel/ruhsal farklılıkları) öne sürülerek, toplumsal - yönetsel tutum ve tercihler sonucu yaşamın birçok alanında kısıtlanan, engellerle karşılaşan kişi demektir.”

 

Toplumsal duyarlılığın bu denli yüksek olmadığı dönemlerde engelliler için; sakat, özürlü, çürük vb. engelli ve yakınlarını rencide eden sözcükler kullanılırken, günümüzde kendi içinde kategorize edilerek( zihinsel-bedensel) anılıyor olması sevindirici bir gelişmedir.

 

Kırsal kesimlerde ahırda ayaklarından bağlanarak gözden ırak tutulmaya çalışılan çok kötü örnekler bir yana hala engelli çocuğundan utanan anne-babalar, engelli büyüklerini eve kapatan çocukların varlığı da bir gerçek.

 

Birçok insan için engelli kişiler, yakınlarının sosyal yaşamlarını sürdürmeleri için bir engel gibi görülmekte.

 

Oysa asıl engel, böyle düşünenlerin beyinlerinde ve asıl utanması gereken onlar değil mi?

 

Engelli olarak nitelendirdiğimiz yurttaşlarımızın doğuştan ya da bir hastalık, kaza sonucu oluşan fiziksel veya zihinsel engelleri; sabırlı ve düzenli bir tedavi sonucu iyileşebilir, rehabilite edilebilir de, düşünce engellilerin tedavisi çok daha zor. Hatta çoğu için imkansız, diyebiliriz.

 

Engellilerin toplumsal yaşam içindeki durumlarını ve hareket alanlarını iyileştirici, onları topluma kazandırıcı hiçbir uygulama ve proje geliştirmeyen yerel yöneticiler,

Engelli hakları için yasal düzenlemeler konusunda gerekli çabayı göstermeyen siyasiler,

 

Çevreye ve doğaya gösterdikleri ilgi ve çabayı engellilerden esirgeyen STK’ lar engel olmasınlar, engelliler yaşamımızda hiçbir engelin nedeni, kaynağı değildirler.

Asıl engel, engellileri dikkate almayan, çoğu zaman yok sayan zihniyettir.

 

Ülkemizde 2 milyona yakını kayıtlı, 9 milyona yakın engelliden ancak 125 bininin çalışma olanağı bulduğu bir ülkede, onlara eşit yurttaşlar gibi olanaklar sunmayan devlet utansın!

 

Kent yaşamı içerisinde, çarşıda, pazarda, hele birde engelliler için yapılmış olan kaldırımların girişine aracını park eden ve engellileri yok sayan, bu neden ile engellileri evlerine hapseden araç sürücüleri utansın.

Yaşamları boyunca her zaman ve her koşulda kişisel hırs ve çıkarları uğruna toplumsal çıkarları göz ardı eden vicdanı engelliler utansın.

 

Hayatı boyunca okumayan, araştırmayan, sorgulamayan, yaşadığı çevreyi ve toplumu anlamaya çalışmayan, önyargılarına mahkum olmuş, halkına ve giderek kendine yabancılaşmış, yalnızca kendisini düşünen, düşünce özürlüler utansın.

 

Sözün özü, engellilerin önündeki engelleri kaldırmak yerine, yeni engeller çıkararak onlara yaşamı çekilmez hale getiren, engellilerin varlığını kendi yaşam standardı ve geleceği için engel gören beyni engelliler utansın.

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —