Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından 2024 yılının son saatlerinde Diyarbakır'da halkın yoğun katılımıyla Gazze için kitlesel bir yürüyüş gerçekleştirildi.
Diyarbakır merkez Kayapınar ilçesi Fırat Bulvarında bir araya gelen Kudüs Sevdalısı Diyarbakırlılar, ellerindeki bayrak ve dövizlerle tekbir ile sloganlar eşliğinde basın açıklamasının yapılacağı Yenihal Köprülü Kavşağına doğru yürüyüşe geçti.
Yenihal Köprülü Kavşağında yapılan basın açıklamasını Peygamber Sevdalıları Vakfı adına Yetimler Vakfı Genel Koordinatörü Cemil Cahit Ünsal okudu.
"Gazze'de 15 aydır siyonist işgal rejiminin soykırımı devam etmektedir"
Açıklamasına "Zulmetmekte olanlar, nasıl bir inkılaba uğrayıp devrileceklerini pek yakında bileceklerdir" ayet-i kerimesiyle başlayan Ünsal; kan, gözyaşı, katliam ve soykırımın yaşandığı bir yılı geride bırakarak yeni bir yıla girildiğini belirterek şunları söyledi:
"Çocukların, kadınların ve masumların korunamadığı bir dünyada yaşıyoruz. Acı, çile, zulüm, vahşet ve soykırıma sessizlik, insanlığın tükendiği noktaya gelmiş durumdayız. İnsanlık adına ne kadar değer varsa çiğnenmektedir. Gazze'de 15 aydır siyonist işgal rejiminin soykırımı devam etmektedir. siyonist işgal rejiminin zulmüne insanlık alemi suskun kaldıkça zulüm kat be kat artmaktadır. 7 Ekim 2023'ten bu yana 50 bin kardeşimiz şehid olmuştur. Şehid olanların üçte ikisi kadın ve çocuklardan oluşmaktadır. Yaralı sayısı 200 bine yaklaşmaktadır. Enkaz altında on binlerce şehidin naaşına ulaşılamamaktadır. On binlerce kardeşimiz, siyonist zindanlarında esir edilmiş, işkencenin en barbar ve vahşi yöntemlerine maruz kalmışlardır."
"Tarihin hiçbir döneminde soykırımcının bu kadar desteklendiği başka örnek yoktur"
siyonistlerin işgaliyle birlikte tam 75 yıldır mazlum bir halkın siyonistler tarafından katledildiğini, arazilerine el konulduğunu, ev ve yaşam alanlarının gasp edildiğini, Filistinli Müslümanların başka ülkelerde muhacir kalmak zorunda bırakıldığını kaydeden Ünsal, yaşanan bunca mezalime karşı 7 Ekim 2023'te HAMAS tarafından gerçekleştirilen Aksa Tufanı Operasyonu'nun bir milat olduğunu belirtti.
Ünsal, "Aksa Tufanı Operasyonu, yüz yıldır görülmeyen işgalin görünür olmasını sağlamıştır. Uluslararası aktörlerin ve devletlerin gerçek yüzünü ortaya çıkarmıştır. Tarihin hiçbir döneminde ve dünyanın başka hiçbir yerinde katilin, soykırımcının bu kadar desteklendiği başka örnek yoktur! Batılı emperyalist güçler, söz konusu Müslümanlar olunca bugüne kadar iddia ettikleri insan hakları, çocuk hakları, kadın hakları, sivillerin dokunulmazlığı ve özgürlük gibi bütün değerlerini çiğnemektedir. Uluslararası sistem ahlaken, fikren, fiilen çöktü… Uluslararası kurumlar çöktü… Daha da kötüsü, insanlık bütün değerleriyle birlikte bu katil rejim ve onu koşulsuz destekleyen emperyal güçler karşısında kör, sağır ve dilsiz kalmaktadır." dedi.
"Türkiye ve bölge ülkeleri güç birliği yaparak 'Kudüs İttifakı' kurulmalıdır"
"Her gün çadır kentlere yağdırılan bombalardan yangınlar çıkmakta, masum insanlar canlı canlı yanarak şehid olmaktadır." ifadeleriyle konuşmasına devam eden Ünsal, "Katil sürülerinin evlere yağdırdığı bombalardan evler enkaza dönüşmektedir. Kadın, çocuk, yaşlı ve masum insanlar her gün katledilmektedir. siyonistler enkaz altında kalanların çıkarılmasına engel olmaktadır. İnsanlar enkaz altında diri diri can vermektedir. Gazze'nin çığlığına, çocukların haykırışına, annelerin feryadına, masumların imdadına kulak verin. Artık çocuklar toprağın kara bağrına bırakılmasın, annelerin gözyaşları dinsin, masumların ahı yerde kalmasın. siyonist işgal rejiminin soykırımını durduracak somut adımlar atınız." şeklinde konuştu.
Gazze'nin kuzeyindeki tüm hastanelerin siyonistlerin saldırısına uğrayarak hizmet veremez duruma geldiğini söyleyen Ünsal, "Zorlu kış şartlarında çadır kentler sular altında kalmaktadır. Bebekler ve çocuklar soğuktan donarak şehid olmaktadır. İlaç yok, gıda yok, barınma yok, hastane yok, okul yok, doktor yok, öğretmen yok, öğrenci yok. Gazze adeta büyük bir mezarlığa dönüştürüldü. siyonistler, İslam aleminin gafletinden ve tefrikalarından istifade ederek Filistin'deki işgali her geçen gün genişletmektedir. İşgal Filistin'le de sınırlı kalmamıştır." ifadelerine yer verdi.
"Vaat edilmiş topraklar" hezeyanıyla hareket eden işgal rejiminin tamamen siyonist bir fanatizm ile Filistin, Lübnan, Suriye'den sonra gözünü dikeceği yerin Türkiye olduğunu vurgulayan Ünsal, "İşgal rejiminin yayılmacı ve işgalci politikalarının varacağı nokta yaşadığımız bu beldeler olacaktır. Şu anda bütün hesap bunun üzerinedir. Türkiye buna karşı önlem almak zorundadır. Türkiye başta olmak üzere, vicdan sahibi ülkeler bu gücü oluşturmalıdır. Yaşanan zulme karşı sessiz kalınmamalıdır. Türkiye ve bölge ülkeleri güç birliği yaparak 'Kudüs İttifakı' kurulmalıdır." diye belirtti.
"Meclise sunulmuş Türkiye vatandaşı siyonistlere yönelik çifte vatandaşlık yasası ivedilikle yasallaşmalıdır"
Konuşmasının devamında "Zulüm ve baskı tamâmen ortadan kalkıncaya ve hâkimiyet sadece Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer haksızlıklara son verirlerse, artık zalimlerden başkasına düşmanlık yoktur." ayet-i kerimesine yer veren Ünsal, dünyanın özgür halklarından ve mazlumların safında yer alan devlet liderlerinden taleplerini sıralayarak şunları söyledi:
"- Gazze'deki soykırımı durdurmak için İslam ülkeleri ve vicdan sahibi devletler, acil harekete geçmeli; İslami, siyasi, askeri ve insani sorumluluklarını yerine getirmelidir.
- Uluslararası toplum ve devletler, tüm baskı araçlarını kullanarak siyonist rejimin katliamlarını durdurmalı, siyonistlerin yayılmacı ve işgalci politikalarına karşı bölgesel ittifaklar kurulmalı, fiili adımlar atılmalıdır.
- Direnişe askeri, lojistik ve teknolojik destek verilmeli, HAMAS'ın Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması yönündeki şartları desteklenmelidir.
- Uluslararası kararlar neticesinde, Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması, işgalcilerin Gazze'den çekilmesi, Gazze'nin yeniden imar edilmesi, insani yardımların ulaştırılmasına yönelik söz konusu kararların pratikte yerine getirilmesi için siyonist şer ittifakına karşı baskı yapılmalıdır.
-Suriye'nin toprak bütünlüğü korunmalı, siyonistlerin işgal ettiği Golan Tepelerinden geri çekilmesi için gerekli adımlar atılmalıdır.
-siyonist işgal rejimine karşılık veren Yemen, Irak, İran ve Lübnan desteklenmeli, siyonist soykırımcılara destek sağlayan ürünlerin boykot edilmesine devam edilmelidir.
-Meclise sunulmuş olup uzun süredir bekletilen, Gazze'de soykırım suçunu işleyen Türkiye vatandaşı siyonistlere yönelik çifte vatandaşlık yasası kanunu ivedilikle yasallaşmalıdır.
-siyonist işgal rejimi, denize dökülüp haritadan silinene kadar azim ve kararlılıkla Kudüs davasını savunmaya devam edeceğiz. Gazze'nin kahraman halkına, izzeti kuşanan liderlerine, Şehid Yahya Sinvar'a, İsmail Heniyye'ye ve daha nice yiğit kahramanlara selam olsun. siyonist işgale direnen mücahitlere selam olsun." (İLKHA)
