Siirt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümü İslam Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Macit Sevgili, Gazze halkının siyonist katliam ve soykırıma karşı destansı bir mücadele verdiğini belirtti.
Sevgili, Gazze halkını diğer toplumlardan ayıran temel dinamikleri, direnişlerinin dayanak noktalarını ve bu zaferin arkasındaki iman gücünü ayrıntılı bir şekilde değerlendirdi.
"Gazze halkı Allah’a verdiği söze sadık kaldı"
Gazze halkının direnişinin temel dayanağını, iman ve teslimiyet olarak tanımlayan Sevgili,"Gazze halkı, Allah’a ve Resulüne verdikleri sözün bilincinde olan bir topluluktur. Onlar için şehadet, sadece bir inanç ifadesi değil, aynı zamanda İslam’a, Hz. Peygamber’e ve onun mesajına tam bir bağlılık yemini anlamına gelir. Bu bağlılık, Gazze halkının en büyük güç kaynağıdır. Gazze halkı yalnızca inanmakla kalmadı, sabır ve kararlılık göstererek bu inancı bir mücadele ruhuna dönüştürdü. Onlar, zaferin bir gün mutlaka kendi lehlerine olacağına olan sarsılmaz bir inançla hareket ettiler. Bu inanç, onların mücadelesinde en önemli motivasyon kaynağıydı." ifadelerini kullandı.
"Sayı değil inanç önemlidir"
Sevgili, İslam tarihinden örnekler vererek Gazze halkının mücadelesini şu sözlerle açıkladı: "Kur’an-ı Kerim’de, ‘Nice küçük topluluklar, Allah’ın izniyle büyük topluluklara galip gelmiştir’ buyurulmaktadır. İslam tarihindeki Talut’un askerleri gibi, Gazze halkı da sayıca az olmalarına rağmen, iman ve kararlılık sayesinde büyük bir destan yazmıştır. Talut’un 80 bin askerinden sadece 4 bin kişi savaşa katılmış ve bu 4 bin askerden de yalnızca 313’ü zaferi elde edebilmiştir. Gazze halkının mücadelesi, bu tarihi örnekteki gibi, sabır ve metanetin zaferin anahtarı olduğunu bir kez daha göstermiştir."
"Eğitim direnişin temel taşıdır"
Gazze halkının direnişinin yalnızca inançla değil, güçlü bir eğitim altyapısıyla da desteklendiğini vurgulayan Sevgili, 'Küçük yaşlardan itibaren aldıkları İslami eğitimle donanmış bilinçli bir nesil yetiştiren Gazze halkı, bu eğitim sayesinde sadece dinî bilgilerle değil, aynı zamanda bir inanç sistemi ve toplumsal dayanışma ruhuyla da güçlenmiştir. Bu, onların mücadele azmini besleyen en önemli unsurlardan biridir." dedi.
"Gazze halkı insanlık onurunu savundu"
Sevgili, Gazze halkının mücadelesinin yalnızca kendi coğrafyasıyla sınırlı olmadığını, tüm insanlık için bir direniş örneği teşkil ettiğini ifade ederek şunları söyledi: "Gazze halkı, insanlık onurunu koruma mücadelesinde sabır, metanet ve kararlılık göstermiştir. israilin hiçbir hak ve hukuk tanımayan, kadın ve çocukları hedef alan barbarca saldırılarına rağmen, onlar bu mücadelede dik durmuş, tüm insanlığa onurlu bir direnişin ne olduğunu göstermiştir."
"Batı’nın çifte standardı ve Gazze halkının ders niteliğindeki mücadelesi"
Batı’nın insan hakları ve demokrasi söylemlerindeki çifte standardına da dikkat çeken Sevgili," Gazze halkının mücadelesi, Batı’nın demokrasi, insan hakları ve hukuk gibi kavramları yalnızca kendi çıkarları doğrultusunda kullandığını açıkça ortaya koymuştur. israilin yaptığı katliamları görmezden gelen ve ona tam destek veren Batı, bu konuda insanlık sınavını kaybetmiştir. Ancak Gazze halkı, inanç ve sabırla bu sınavı başarıyla geçmiş, tarih yazmıştır." ifadelerini kullandı
"Gazze’nin zaferi inananların zaferidir"
Gazze halkının direnişinin, insanlık onurunu korumanın yanı sıra sabrın ve kararlılığın önemini bir kez daha gözler önüne serdiğine dikkat çeken Sevgili, mücadelenin anlamını şu sözlerle özetledi:
"Gazze halkı, bize bir kez daha gösterdi ki, sayısal üstünlük değil; inanç, teslimiyet ve sabır zaferi getirir. Onlar, yalnızca Filistin halkının değil, tüm Müslümanların ve hatta tüm insanlığın onurunu savunan bir topluluk olarak tarih sahnesine altın harflerle kazınmıştır. Bugün Gazze’nin direnişi, bizim için bir ders ve rehber niteliğindedir." (İLKHA)
