Gazze'ye yüksek lisans yapmak için 7 yıl önce giden, yüksek lisans ve doktorasını orada yapan ve oraya yerleşen Diyarbakırlı Dr. Rukiye Demir Salhiya, Aksa Tufanı Operasyonu sırasında yaklaşık 6 ay Gazze'de kaldı.
Dr. Salhiya, Gazzeli kadınların direnişteki rolleri, yaşam mücadeleleri, evlilikleri ve çocuklarını nasıl yetiştirdikleri ile ilgili İLKHA muhabirine önemli açıklamalarda bulundu.
Gazze'deki bilinçli halkın hayatlarının gayesinin Allah'ın rızasını kazanmak olduğunu belirten Salhiya, "Eşlerini ve evlatlarını kaybettiklerinde bunu kayıp olarak değil, kazanç olarak görüyorlar. Gazze'deki atmosfer muhteşem; insanlar bir ayağının dünyada, bir ayağının ahirette yaşıyor. Evliliklerde ağır masraflara gerek yok, kadınların en büyük çeyizi ilim ve edep. Çünkü amaçları Allah'ın rızasını kazanmak" olduğunu söyledi.
"Kadın Gazze'de direnişin kaburgasıdır"
"Kadın Gazze'de direnişin kaburgasıdır," diyen Salhiya, işgalci siyonistlerin katliamlarında birçok kadının babası, eşi ve çocuğunun şehit olduğunu, esir alındığını ve evlerinin bombalandığını anımsattı.
"Çocuklarını özgür ve güçlü direnişçiler olarak yetiştirmeye devam ediyorlar"
Gazzeli kadınların çocuklarını kendi elleriyle gömdüklerini aktaran Salhiya, "Buldukları küçük bir yere çadırlarını kurup, hayata kaldıkları yerden devam ediyorlar. Ve çocuklarına en güzel şekilde annelik yapmaya devam ediyorlar. Çocuklarını özgür ve güçlü direnişçiler olarak yetiştirmeye devam ediyorlar" şeklinde konuştu.
"Kur'an, Gazze halkı için bir katalog ve rehber niteliğinde"
Gazze'deki bilinçli ailelerin çocuklarına küçük yaşlardan itibaren İslami eğitim verdiklerini belirten Salhiya, "Bu çocuklar, evde başladıkları İslami eğitimi mescitlerde sürdürüyorlar. Küçük yaşlardan itibaren ezber derslerine ve diğer İslami derslere devam ediyorlar. Eğitimlerini okullarda ve üniversitelerde sürdürüyorlar. Gazze'de İslami eğitim her aşamada paralel olarak devam ediyor. Çünkü Kur'an, Gazze halkı için bir katalog ve rehber niteliğinde. Gazze'deki bilinçli kardeşlerimiz için Kur'an'ın bahsettiği müminler diyebiliriz. Evet onlar da hem hayatın hakkını veriyorlar hem de bu dava için ödenmesi gereken bedeli ödüyorlar ve bu kutlu dava için önden koşuyorlar. Bunun da hakkını veriyorlar." diye ekledi.
"Gazzeli kadınlar evliliklerinde mal varlığına değil, davayı beraber yürütebilecekleri eşler seçiyorlar"
Gazzeli kadınların evliliklerinde güzellik veya mal varlığına değil, davayı beraber yürütebilecekleri eşler seçtiklerini vurgulayan Salhiya, "Bu çocuklar da öyle bir ortamda büyüyor. Bu çocuklar da böyle bir ortamda büyüyor. 2021 yılındaki Seyfu'l-Kudüs Savaşı'nda bombaların dehşetli seslerine rağmen, çocuklar anne babalarına bakıyor ve 'Yavrum korkma. Kendimizi koruduğumuz için bu bombaları gönderiyoruz' diyen ebeveynlerinden güç alıyorlar. Çocuklar ağlamak yerine Allah'u Ekber nidalarıyla eve heyecan ve sevinç doluyor. Çünkü bu anne babalar hedeflerinin farkındalar. Kısadan bir vatan parçası korumuyorlar. Ümmetin, insanlığın onurunu koruyorlar. Ümmetin vakıf topraklarını koruyorlar. 2 milyar Müslüman'ın sorumluluğu onların omuzunda" dedi.
"Şu anda bütün dünya Gazze Okulu'ndan çok güzel dersler alıyor"
Gazze'deki bilinçli halkın hayatlarının gayesinin Allah'ın rızasını kazanmak olduğunu belirten Salhiya, "Eşlerini ve evlatlarını kaybettiklerinde bunu kayıp olarak değil, kazanç olarak görüyorlar. Şehadetin mübarek olsun diye bir beklerler. Yoksa böyle ben yastayım, işte hayatımın en zor zamanlarındayım. Hayır. Allah'la çok karlı bir ticaret yaptıklarının farkındalar ve bunun da hakkını veriyorlar. Şu anda bütün dünya Gazze Okulu'ndan çok güzel dersler alıyor. İnsan kendi özüne, kataloğuna döndüğünde, ne yapması ve nasıl yaşaması gerektiğini öğrenince her şeyin hakkını veriyor" ifadelerini kullandı.
"Gazzeli kadınların en büyük çeyizleri ilim ve edeptir"
Gazze'deki atmosfer muhteşem; insanlar bir ayağınız dünyada, bir ayağınız ahirette yaşıyorsunuz. Evliliklerde ağır masraflara gerek yok, çünkü amaç Allah'ın rızasını kazanmak. Onlar için evlilikte çok ağır masraflara gerek yok. Siz neden evleniyorsunuz? Diye sorulduğunda, 'Peygamber Efendimiz Hazreti Muahmmed'in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) sünnetini yerine getiriyoruz.' Çünkü bu direnişin en güçlü bir şekilde devam etmesi için bir evlilik müessesinden geçmeleri gerekiyor. Bunu yaparken de daha çok ilim ve edep onların en büyük çeyizleri oluyor." diye ekledi.
"Evliliklerin amacı sadece Allah'ın rızasını kazanmaktır"
Gazze halkının eğitimine çok değer verdiğini ve çocukların nasıl yetiştirilmesi gerektiği konusunda çok önceden hazırlık yaptıklarını belirten Salhiya, "Gazze'deki bilinçli halk için hayatın gayesi Allah rızasını kazanmak ve O'nun hükümleriyle hükmetmektir. Evlilikler ve düğünler sadece bir araç, amaç Allah'ın rızasını kazanmaktır," dedi. Eşlerini ve evlatlarını kaybettiklerinde 'İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn' diyerek hayata kaldıkları yerden devam ediyorlar ve nefes aldıkları sürece, aynı gayeyi gerçekleştirmeye devam ediyorlar" dedi.
"Gazze'de ölümü öldürüyorsunuz. Bir ayağınız dünyada, bir ayağınız ahirette yaşıyorsunuz"
Gazze'de ölümü öldürdüklerini, yüreklerinde veya akıllarında korkuya yer olmadığını ve bir ayağının ahirette, bir ayağının dünyada yaşadığını belirten Salhiya, "Ben orada bunu hissettim. Muhteşem bir atmosferdi. Bu dava Allah'ın davası ve galip gelecektir. Bu şeref ve izzetin tüm Müslümanlara nasip olmasını diliyorum. " diyerek sözlerini tamamladı. (İLKHA)
