Dünya Müslüman Âlimler Birliği ve Filistin Âlimler Birliği'nin öncülüğünde organize edilen Dünya Kudüs Haftası'nın bu yılki programı, paylaşılan bildiriyle başladı. Bildiride İslam alemine önemli mesajlar, uyarılar ve çağrılar yapıldı.
Dünya Müslüman Âlimler Birliği ve Filistin Âlimler Birliği'nin ortaklaşa deklere ettikleri ve bu girişim sonucunda 2021'de ilan edilen Dünya Kudüs Haftası, bu yıl 23-30 Ocak tarihlerinde idrak edilecek.
Bu kapsamda her iki birliğin öncülüğünde ve çeşitli STK ve vakıfların desteğiyle, Dünya Kudüs Haftasının startı İstanbul'da İstoç'taki Misk Medya Stüdyolarından bir bildiriyle yapıldı.
Bildiriyi Filistinli Alimler Birliği Başkanı Nevaf Tekruri okudu.
Mesajına Allah'a hamdüsena, Hazreti Muhammed'e ve ailesine selam ile başlayan Tekruri, İsra ve Miraç hatırasının, yüce kitap Kur'an-ı Kerim'de "Mescid-i Haram ile Mescid-i Aksa arasındaki sıkı bağa işaret eden bir şekilde ebedileştirildiğini belirtti.
“Bir gece, kendisine bazı âyetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Harâm’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah eksikliklerden münezzehtir. O, gerçekten her şeyi işitmekte ve görmektedir.” (İsra: 1). Ayetine atıfta bulunan Tekruri, "Bu yıl, Gazze direnişinin zaferiyle, siyonist düşmanın işgalci hedeflerini gerçekleştirememesi ve Gazze’deki vahşi katliamın son bulmuş olmasıyla, aynı zamanda kardeş Suriye halkının zulüm ve despotizmin son bulup, katil rejiminin çöküşüyle birlikte, kutlamalarla karşılanıyor. Tarih boyunca Kudüs’e giden yolun, Şam ve Kahire'den geçtiğini her zaman görmüş olduk." dedi.
Bu yılki Kudüs Haftası, "Ümmetin Emaneti Kudüs ve Gazze" sloganıyla başlatıldı
Tekruri, "Bu yıl, Kudüs’ün Selahaddin tarafından özgürleştirilmesinin yıl dönümü, Müslüman liderlerinin, yöneticilerin ve halklarının, kutsal topraklara yönelik saldırı ve işgal karşısında üzerlerine düşen sorumluluğu yeniden hatırlatmaktadır. Peki, Gazze topraklarında gerçekleşen soykırım ve yıkımdan daha büyük bir saldırı olabilir mi? Batı Şeria’daki suç çetelerinin saldırılarından daha büyük bir saldırı olabilir mi? Ve Resulullah’ın göğe yükseldiği kutsal mekâna yapılan saldırıdan daha büyük bir saldırı olabilir mi? Ümmettin Ulema kurumları, çeşitli alanlardaki cemaatler, hareketler ve kurumlar, her yıl Kudüs Haftası’nı başlatmayı adet haline getirmiştir. Bu adet, İsra ve Mirac hatırası ve Salahaddin’in Kudüs’ü özgürleştirmesinin yıldönümüyle aynı zamana denk gelmektedir. Bu yılki Kudüs Haftası, 'Ümmetin Emaneti Kudüs ve Gazze' sloganıyla başlatılmaktadır. Bu yılki Uluslararası Kudüs Haftası'nın, ümmetin ruhunu yeniden canlandıran, siyonistleri ve onların vekillerini küçük düşüren Gazze zaferine denk gelecek şekilde başlatıldığını duyuruyoruz." diye konuştu.
5 maddelik çağrı
Siyonist çetelerin Gazze'de halka karşı yürüttüğü acımasız soykırım ve sistematik yıkımın bilançosuna dikkat çeken Tekruri, şu maddeleri vurguladı:
"1: Gazze’nin direnişçi halkına, sabırlı ve kahraman halkımıza, cihadı ve direnişiyle Siyonist düşmanı zelil edip planlarını bozan mücahitlerimize en içten tebrik ve selamlarımızı iletiyoruz. Aynı şekilde, kardeş Suriye halkını da zulüm ve despotizmin yenilgisiyle ve katil rejiminin devrilmesiyle ilgili en derin tebriklerimizi sunuyoruz.
2: Uluslararası Kudüs Haftası, İslam'ın hizmetinde çalışan kurumlar ve bireyler, hatta halklarını temsil etmeye uygun hükümetler düzeyinde önceliklerin yeniden belirlenmesi için altın bir fırsat sunmaktadır.
Bu nedenle, tüm hükümetleri ve kurumları, önümüzdeki günlerde enerjilerini Peygamber mabedine ve Gazze'ye öncelik vermeye çağırıyoruz, çünkü Uluslararası Kudüs Haftası sadece her yıl geçen periyodik bir fırsat değil, tüm yıl boyunca Kudüs ve Filistin için çalışmak için bir merkezdir.
Bugün, savaşın tozu dumanı yatışmaya başladığına göre, kardeşlik görevi yaraları hızla sarmayı ve siyonist savaş makinesinin bıraktığı büyük ihtiyaçları karşılamayı gerektirdiğinden, Gazze ve halkı için çabalar iki katına çıkarılmalıdır.
3: Çeşitli alanlarda ve yönelimlerde faaliyet gösteren tüm kurumları ve etkin tarafları, bu hafta boyunca önemli bir pay ve merkezi bir rol üstlenmeye çağırıyoruz. Bunun için, Kudüs Haftası'nı sahiplenmeleri ve etkinliklerine katılmaları, bu konuda resmi bildiriler yayınlamaları, hafta boyunca yapılacak etkinliklere katılım çağrıları yapmaları ve üyelerini hafta boyunca yapılacak etkinliklere katılmaya yönlendirmeleri gerekmektedir. Hatta her aktör ve öncü kurum, hafta boyunca farklı etkinlikler ve programlar düzenlemek için inisiyatif almalıdır. Üst Komite, Kudüs Haftası için bir kılavuz hazırlamıştır ve bu klavuz, bu programlarda yol gösterici olarak kullanılabilir.
4: Ülkenin alimlerini, vaizlerini ve hatiplerini önümüzdeki iki Cuma hutbesini Uluslararası Kudüs Haftası etkinliklerinin bir parçası haline getirmeye, ümmetin ilk kıblesi Mescidi Aksa ve Gazze halkına karşı görevlerine odaklanmaya ve tembelliğe kapılmadan onurlu bir şekilde çalışmaya çağırıyoruz. Ayrıca alimleri, enerjileri harekete geçirme ve teşvik etme konusunda öncülük edebilecek kişiler oldukları için Uluslararası Kudüs Haftası'ndaki popüler ve kitlesel etkinliklerin saflarına liderlik etmeye çağırıyoruz.
5: Cuma namazlarının ardından, İslam dünyasının dört bir yanında büyük protestolar düzenlenmesini çağrısı yapıyoruz. Bu protestolar, hafta boyunca devam etmeli, özellikle Batı ülkelerindeki resmi tatil günleri olan Cumartesi ve Pazar günleri daha da yoğunlaşmalıdır. Protesto gösterileri, Gazze halkına destek olmak ve Siyonistlerin, Batı Şeria’nın Cenin kentinde başlattığı savaşı durdurmak için bir baskı aracı olmalıdır. Barışçıl kalabalıklar, işgalci devletin elçilikleri ve konsoloslukları önlerinde, işgalin destekçileri olan ülkelerin temsilcilikleri önünde büyük meydanlara akın etmelidir. Ayrıca Batı Şeria’daki halkımıza, Cenin ve halkı için destek gösterisi yapmak amacıyla, Siyonistlere karşı öfkeyle durmaksızın sokağa çıkacak protestolar düzenlemeleri çağrısını yapıyoruz. Bu, Batı Şeria’daki Siyonist suçlara karşı bir tepki ve karşı koyma olmalıdır.
Kudüs sizleri çağırıyor, Mescid-i Aksa, evlatlarının ve sevenlerinin vicdanlarına sesleniyor, Gazze’deki çocukların cesetleri hâlâ yıkılmış enkazların altındayken sizleri yardım için çağırıyor. Şehit edilen kanlar ve can çekişen yürekler, onları yalnız bırakmamanız için vicdanlarınıza sesleniyor. Gazze’deki mücahitlerin gözleri, düşmanımıza, zalimce işlediği suçları cezalandıran ve hâlâ vatanınızı, tüm İslam beldelerinin güvenliğini savunan kahramanlar sizlere bakıyor. Sizler, yaralı Filistin’e yardım çağrısına en hızlı şekilde cevap verecek olanlarsınız. Allah işini galip kılacaktır, fakat insanların çoğu bunu bilmez." (İLKHA)
