HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı düzenlediği basın açıklamasında, "HAMAS yok olacak!' diyen Netanyahu bugün HAMAS’la antlaşma yollarını aramaya mecbur kaldı." denildi.
HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı, siyonist işgal rejiminin Gazze'ye yaptığı soykırım ve vahşeti telin etmek için her hafta düzenlediği etkinliklerine bu hafta da devam etti.
7 Ekim 2023'te başlayan Aksa Tufanı'nı desteklemek, Gazze'de yaşanan vahşeti kınamak ve tepki göstermek için HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı kitlesel basın açıklaması düzenledi.
Bingöl Merkez Ulu Camii önünde gerçekleştirilen basın açıklamasını, HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı adına Şefik Börü okudu.
Her hafta cuma günü toplandıklarını aktaran Börü, “Değerli basın mensupları ve muhterem Bingöllü hemşerilerimiz! Her hafta cuma namazı çıkışı bu saatte zulme karşı olan duruşumuzu göstermek, mazluma destek ve zalimleri telin etmek için burada toplanıyoruz. Allah, nasip ederse zulüm bitene kadar, mazlumlar sevinene kadar ve mücahitler zafer elde edene kadar bu çabamızdan vazgeçmeyeceğiz. Maddi ve manevi, zaman ve imkân olarak her zaman bu mümince, izzetli ve hakkaniyetli duruşumuzdan vazgeçmeyeceğiz. Selam, Allah’ın dinine tabii olanlara ve bu yolda gayretle çalışanlara olsun!” dedi.
“Ölümü öldürenlere hiçbir şey yapamazsınız!”
Siyonist işgal rejimi sözde başbakanı Netanyahu'nun bugün HAMAS’la antlaşma yollarını aramaya mecbur kaldığını belirten, Börü, “Ey iman edenler! Bir düşman birliği ile çatıştığınız vakit sebat ediniz ve Allah’ı çokça anınız ki zafer sizin olsun. (Enfal 45)' Ölümü öldürenlere hiçbir şey yapamazsınız! Direnişin ilk günlerinde, Müslümanların Sözcüsü Ebu Ubeyde şu tarihi sözleri dile getirmişti: 'Buradan Netanyahu’ya söz veriyoruz! Bu savaş sonunda sen ve ordun zelil bir şekilde diz çökeceksiniz. Bu devletinizin sonu olacak, biiznillah.' Bu sözler hakikatin gür sesi oldu. 'HAMAS yok olacak!' diyen Netanyahu bugün HAMAS’la antlaşma yollarını aramaya mecbur kaldı. La galibe İllallah!” ifadelerine yer verdi.
”Adalet ve özgürlük şiarıyla işgalcilerin tüm planları boşa çıktı”
Zaferin, sadece müzakere masasında değil, cihad meydanında, canlarını ortaya koyan mücahitlerin fedakârlıklarıyla kazanıldığını söyleyen Börü, “Yaklaşık bir buçuk yıldır işgalcilere karşı onurla ve cesaretle mücadele eden Gazze şeridindeki kararlı Filistin halkı, başta İslami Direniş Hareketi olmak üzere direniş gruplarının kahramanlıklarıyla tarih yazmıştır. Bu zafer, sadece müzakere masasında değil, cihad meydanında, canlarını ortaya koyan mücahitlerin fedakârlıklarıyla kazanılmıştır. Gazze’nin kahramanları, tanklara, uçaklara, bombalara rağmen zulme boyun eğmemiş; adalet ve özgürlük şiarıyla işgalcilerin tüm planlarını boşa çıkarmıştır.” şeklinde konuştu.
“Gazze halkının onurlu duruşu ilham kaynağı olmuştur”
Anlaşma taslağının, Filistin halkının iradesinin ve mücadelesinin zafer belgesi olduğunun altını çizen Börü, “Bu anlaşma taslağı, Filistin halkının iradesinin ve mücadelesinin zafer belgesidir. Zulmün kalkanları, cesaret ve inanç karşısında erimiş; işgalciler, direnişin gücü karşısında çaresiz kalmıştır. Gazze halkının onurlu duruşu, yalnızca Filistin için değil, tüm mazlum halklar için bir ilham kaynağı olmuştur. Bu zafer, Filistin halkının meşru haklarını gasp etmeye çalışanların başarısızlığını, adalet ve özgürlük için mücadele edenlerin ise asla yenilmeyeceğini kanıtlamıştır.” ifadelerini kullandı.
Son olarak bu uğurda işgal rejimine karşı daha güçlü bir dayanışma sergilenmesi ve Filistin halkının onurlu mücadelesine destek verilmesi gerektiğini aktaran Börü, şöyle devam etti:
“Değerli kardeşlerim! Bu süreçte, bu ateşkes antlaşmasında da olduğu gibi işgal rejiminin ateşkesi yüzlerce kez ihlal ettiği, uluslararası hukuku hiçe sayarak sivillere ve direnişe saldırmaya devam ettiği unutulmamalıdır. Ateşkesin, işgalcilerin toparlanma ve yeniden saldırı hazırlığı yapma fırsatına dönüşmesine izin verilmemelidir. Gazze’nin yeniden ayağa kalkması için tüm bölge ülkeleri seferber olmalı; insani yardımın kesintisiz sağlanması, tıbbi malzemelerin bölgeye ulaştırılması ve yaralıların tedavi edilmesi konusunda hızla harekete geçilmelidir. ABD ve siyonist rejimin, Filistin topraklarını tamamen işgalcilere teslim etmeyi hedefleyen projelerine karşı İslam dünyası uyanık olmalıdır. Filistin’in bağımsızlığı, Mescid-i Aksa’nın özgürlüğü ve Gazze halkının temel haklarının korunması, tüm İslam ümmetinin ortak davasıdır. Bu uğurda işgal rejimine karşı daha güçlü bir dayanışma sergilenmeli, Filistin halkının onurlu mücadelesine destek verilmelidir. Zafer, direnenlerin olacaktır! Gazze’nin kahraman halkını, mücahitleri ve direniş gruplarını bu destansı başarılarından dolayı tebrik ediyoruz. Bu girişim, Allah’ın izniyle, bu zafer Filistin’in özgürlüğüne giden yolda atılmış güçlü bir adımdır. Allahu ekber ve lillahil hamd! Filistin halkıyla birlikteyiz, onların onurlu mücadelesini selamlıyoruz!”
Program okunan dua ile sona erdi. (İLKHA)
