Malatya Usta Öğreticiler Derneği Başkanı Halise Can, Dernek üyeleriyle birlikte yapılan basın açıklamayla özlük haklar başta olmak üzere talepler dile getirildi
Malatya Usta Öğreticiler Derneği Başkanı Halise Can, Dernek üyeleriyle birlikte yapılan basın açıklamayla özlük haklar başta olmak üzere talepler dile getirildi
Malatya Usta Öğreticiler Dernek Başkanı Halise Can, açıklamasında şu ifadeleri kullanarak taleplerini dile getirdi: “Bizler; Ülkemizin en ücra noktalarından, en büyük metropollerine kadar her köşesinde, herhangi bir engel ve mâni tanımaksızın Aşkla Görev Yapan, Kadrosu ve Özlük Hakkı verilmeyen sayıları 100 bini aşan Usta Öğreticileriz. Uzun yıllardır statü, iş güvencesi ve özlük hakları konusunda büyük mağduriyetler yaşamaktayız. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından memur ya da sözleşmeli personel olarak kabul edilmiyoruz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından ise işçi olarak tanımlanmıyoruz. Yani Statüsü belli olmayan emekçileriz.
Kamu Düzenine Destek Sunuyoruz
Bugüne kadar gelinen noktada; statüsü belli olmayan, iş güvencesinden yoksun, özlük haklarına sahip olmayan, ücretleri resmi tatil ve bayramlarda kesilen, hatta çalıştıkları dönemlerde dahi asgari ücretin çok altında maaş alan büyük bir eğitim emekçisi sınıfı ortaya çıkarılmıştı. Kıdem tazminatı dahi olmayan, sosyal güvenceden yoksun bırakıldığımız bu acı tablo, eğitimde adalet ve emek açısından kabul edilemez bir durumdur. Biz usta öğreticiler, yalnızca belirlenmiş müfredatı uygulayan eğitmenler değiliz. Ülkemizin karşı karşıya kaldığı olağanüstü durumlarda sahaya ilk inen ve çözüm odaklı çalışmalar yürüten emekçileriz. Örneğin; 2020 COVİD-19 pandemisinde, hiç kimse sokağa dahi çıkmaya cesaret edemezken bizler inisiyatif alarak ailemizi ve canımızı hiçe sayarak hızla sahaya indik ve başta kamu kurumları olmak üzere ülkemizin maske ihtiyacını hızlıca karşıladık ve ülkemizin sağlık altyapısına ve kamu düzenine büyük katkılar sunduk.
11 Milyon Öğrencimiz Eğitim Alamıyor
6 Şubat depremlerinde, sahaya ilk inenler yine bizler olduk. Depremzedelerin temel ihtiyaçlarını karşılamak için insanüstü gayret gösterdik. Tüm bu olağanüstü durumlarda karşılık beklemeden görevimizi yaptık. Ancak, herkesin malumudur ki “Maarifet İltifata Tabidir”. Bizler yıllardır kadro ve özlük haklarımızı talep ederken, 2024-2025 eğitim öğretim yılında artık hiç kurs açamaz ve eğitim veremez hale geldik. 100 bini aşkın usta eğitici ve ailesi maddi ve manevi çok zor durumdadır. Yıllardır eğitim verdiğimiz ve meslek sahibi yaptığımız 11 milyon öğrencimiz eğitim alamaz durumdadır. Büyük ve Güçlü Türkiye’mizin 2071 hedeflerine sağlıklı adımlarla yürüyebilmesi için mesleki eğitimin önemi yadsınamaz. Zira bizler ülke eğitiminin, sanayisinin ve üretiminin kılcal damarlarına nüfuz eden bir mesleği icra eden cefakâr ve vefalı adanmış öğretmenleriz. Emeğimizin bu denli göz ardı edilmesi ve yeni yönetmeliklerle iş imkânlarımızın kısıtlanması, bizi derinden yaralamaktadır.
200 Bin Usta Öğretici Destek Bekliyor
Halk Eğitimi, bireyleri güçlendirdiği gibi toplumsal kalkınmayı da destekler. Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2023 yılı izleme raporlarına göre, 11 milyon kişiye halk eğitimi verilmiştir. Bu eğitimlerin yalnızca yüzde 3’ü kadrolu personel tarafından gerçekleştirilirken, yüzde 97’si biz usta öğreticiler tarafından sağlanmıştır. Peki, bu yüzde 97’lik açığı kim kapatacaktır? Yeni yönetmelikle kurs açma olanaklarımızın neredeyse tamamen ortadan kalkması, Halk Eğitimi faaliyetlerini durma noktasına getirecektir. Kısa süreli kurslarla yeterli deneyime sahip olmayan kişilere ustalık ve usta öğreticilik belgeleri verilmesi de eğitimin kalitesini düşürmekte, ciddi sorunlara yol açmaktadır. 2022 yılında yüz bin olan usta öğretici sayısı, 2023’te iki yüz bine çıkmıştır. Bu durum, niteliksiz eğitmenlerin artışına sebep olmuştur ve acilen…