9882,06%0,52
35,31% -0,14
36,64% 0,00
2994,82% 0,36
4844,79% 0,57
Resme olan ilgisini hat sanatına dönüştüren Hattat Özay Altın, 2000’li yılların başında başladığı bu yolculukta, sabır ve azimle 20 yılın sonunda ustalaştı.
Hattat Özay Altın, ilkokul yıllarından itibaren resme olan merakını hat sanatına dönüştürdü. 2002’de Bursa’daki bir hat sergisine rastlayarak, bu sanatın derinliklerine inmeye karar veren Altın, Zafer Günal ve Mahmut Şahin gibi üstatlardan aldığı derslerle 20 yıl süren bir sanat yolculuğuna çıktı.
Hattat Özay Altın, 2000’lerin başında resme olan ilgisiyle başlayan bir yolculuğun, onu hat sanatının derinliklerine nasıl taşıdığını İLKHA muhabirine anlattı.
20 yıl süren sabır ve özveriyle bu sanatın ustalarından biri haline gelen Altın, şimdi hat sanatını gelecek nesillere aktarmak için dersler veriyor.
"Hat sanatına giden derin yolculuk"
Bursa'da, 2002 yılının Ramazan ayında Tayyare Kültür Merkezi'nin önünden geçerken bir hat sergisi gördüğünü söyleyen Altın, "Acaba nasıl yapılmış? nasıl yapılıyor?' diye merak ettim ve yakından incelemek istedim. İçeriye girdiğimde de hat sergisinin sahibi hocamız oradaydı. Yakından ilgimi görünce, 'Sen de mi meraklısın?' diye soru sordu. Daha sonra sohbetimiz gelişti. Biraz daha ilerledi derken kendisinden 'ders alabilir miyim?' sorusunu yönelttim. O da, 'sergiden sonra bir görüşürüz' demişti ve hattat Zafer Günal hocamız o dönemlerde Bursa'da ikamet ediyordu. Zafer hocamla sergiden sonrasında kendi atölyesinde derslere başlamış olduk. 2003 yılında da hattat Mahmut Şahin hocamız Bursa'ya teşrif ettiler. Mahmut Şahin hocamızla, 2003 yılından 2014 yılına kadar devam ettik. 2020 yılında hocalarımdan icazetlerimi aldım. Yaklaşık 18-20 yıl gibi bir süre olmuş oldu. Irganda Köprüsü'nde, Bursa'nın sanat icra edilen merkez üzerinde bulunan tarihi köprüde dersler veriyorum." dedi.
"İlim olarak bu sanatı kabul edenler, daha ileri seviyelere gelebiliyor"
Hat sanatına 2000 yılların başından itibaren yoğun bir ilgi olduğunu belirten Altın, "Çünkü sosyal mecralarda sanatlar daha çok paylaşılır oldu. İcra edilen alanlar, merkezler daha çok çoğalmış oldu. Bu işi de gelire çevirme açısından değerlendirirsek, ilk başlangıçta bu sanata bir adım atıldığında eğer niyette bu varsa, kısa bir zaman sonra eleniyor, kendiliğinden bırakıyor bu sanatı. Ama bu sanatı öğrenip öğretme niyetiyle yola başlayanlar, ilim olarak bu sanatı kabul edenler, bu sanatta daha ileri seviyelere gelebiliyor. 15 yıllık süreden sonra ders verilebilir." şeklinde konuştu.
"Hat sanatı bir ilim olduğunu kabul etmek gerekir"
İyi ki bu sanatı icra ettiğini vurgulayan Altın, "Allah bize bu sanatta bu hocaları nasip etti. Bu sanatı bize sevdirdi. Sanat arayışı sizi bir şeylere itiyor. Bir hocayı bulabilirim. Hocayı nasıl bulabilirim? Acaba ders nerede veriliyor? Acaba bu işin malzemeleri neler? Sizin odağınızı bu sanata doğru yönlendiriyor. Hocayı da bulduktan sonra eğer bu sanatın zorluğunu anladıysanız yoğun bir çalışmadan sonra bu sanatın içerisinde belirli bir seviyeye ulaşacağınızı anladığınızda eğer bırakmayı düşünmüyorsanız işte bu nokta bırakmayı düşünmediğiniz bu nokta bu sanatın sanat olduğunu hat sanatının ayrıca bir ilim olduğunu kabul etmiş olduğunuz noktadır." dedi.
"Gönül veren ve sabrı olan insanlar bu sanata başlasınlar"
Hat sanatı ilim olarak kabul edildiğinde derinleştiğini ifade eden Altın, "Zaman içerisinde o derinlikten çıkmaya çalışıyorsun. Yoğun çalışmalarla belirli seviyelere geliyorsunuz. Çalışmadan hiçbir şey elde edilmiyor. Hiçbir noktaya seviyeye ulaşılmıyor. Hat sanatına gönül verip de öğrenmek isteyenler sabrı kesinlikle bırakmayacaklar. Sabrı akıllarından silmeyecekler. Sabır, bu işin en temel taşıdır. Öğrenme isteği, öğrenme arzusu bir hobi olarak görülmeyecek. 'Arada bir hat yazarım' gibi düşünmemek gerekiyor. Nasıl Kur'an-ı Kerim'in kelamı bir ilimse, hat sanatı da bu ilimlerden bir tanesidir. Gönül veren ve sabrı olan insanlar bu sanata başlasınlar." diye konuştu. (İLKHA)