Sakarya Üniversitesi'nde okuyan öğrencilerin oluşturduğu "Söz ve Kalem Öğrenci Topluluğu" tarafından yapılması planlanan "Doğu Türkistan" konferansı, programa 15 dakika kala gerekçe gösterilmeden üniversite yönetimi tarafından iptal edildi.
Sakarya Üniversitesi Söz ve Kalem Öğrenci Topluluğu, günler öncesinde yapmayı planladığı ve duyurusunu da sosyal medya mecralarında yaptığı "Doğu Türkistan" konferansı, rektörlükten tüm gerekli izinler alınmasına rağmen programa 15 dakika kala hiçbir gerekçe gösterilmeden iptal edildi.
Öğrencilerin doldurduğu ve konuşmacı olarak İstanbul'dan giden konuğun da hazır bulunduğu salona çok sayıda güvenlik personelleri ile giriş yapan okulun güvenlik şube müdürü, hiçbir gerekçe sunmadan programın yapılmasına izin verilmeyeceğini ifade ederek salonun boşaltılması talebinde bulundu.
Taraflar arasında sözlü tartışma yaşanmasıyla salonun ışıklarını kapatan görevliler, programın yapılmaması için hem topluluk yetkililerine hem de konuşmacı olarak davet edilen konuğa baskı yaptı.
Konferans, programa 15 dakika kala gerekçe gösterilmeden iptal edildi
Söz konusu uygulamaya tepki gösteren Sakarya Üniversitesi Söz ve Kalem Öğrenci Topluluğu, konuya ilişkin İLKHA muhabirine yaptığı yazılı açıklamada, "25.12.2024 tarihinde saat 18.30'da Sakarya Üniversitesi Turgut Özal Kongre Merkezi Fuat Sezgin Konferans Salonu'nda tarafından düzenlen Doğu Türkistan etkinliği, Sakarya Üniversitesi Rektörlüğü tarafından 09.12.2024 tarihli, resmi imzalı etkinlik olur belgesi verilmesine rağmen belirtilen etkinlik saatine 15 dakika kala rektörün yazısız emri doğrultusunda okulun güvenlik şube müdürü ve beraberindeki onlarca güvenlik görevlisi ile etkinliğin yapılacağı kongre merkezinin ışıklarını kapatarak içerideki katılımcıları ve öğrenci topluluğu üyelerini zorla salonun dışına alarak kapıları kapatıp etkinliğimizi gerçekleştirmemiz engellendi. Programın başlamasına dakikalar kala kongre salonuna giden yola yerleştirilen güvenlik görevlileri, etkinliğe gelmek isteyenleri 'program iptal edildi' diyerek yoldan çevirmiş, kongre merkezine girmelerine izin vermemiştir." dedi.
Topluluk yetkililerine ve misafir konuşmacıya "programı iptal edin" diye baskı yapıldı
Açıklamanın devamında, "Kapılar kapatılarak güvenlik şube müdürü tarafından salonun bulunduğu kongre merkezi önünde herhangi bir makamdan yazılı bir belge ve gerekçe gösterilmeksizin rektörün sözlü talimatı olduğu belirtilerek gelen katılımcılara etkinliğin iptal olduğu söylenmiştir. Güvenlik şube müdürü ile Söz ve Kalem Öğrenci Topluluğu üyeleri arasında kameralar önündeki sözlü tartışma yaşanmıştır. Tartışmanın ardından ışıkları kapalı ve güvenlik görevlileri tarafından içeri kimsenin girmesine, kamera kaydı almasına izin verilmeyen bir yerde üniversite yetkilileri tarafından öğrenci topluluğu yönetimi ile davet edilen misafir konuşmacıya etkinliğin iptal edilmesi için baskı yapılmıştır. Etkinliğin hukuksuzca ve siyasi saiklerle iptaline karşın salon önünde tepki adına açıklama yapıldı. İnsanların mağdur olmaması adına, program üniversite dışında gerçekleştirileceği topluluk tarafından duyuruldu." denildi.
"Doğu Türkistan'ı Türkiye'de konuşamayacaksak nereye gidelim?"
Konferansa konuşmacı olarak davet edilen ancak üniversiteye gidip hiçbir şey yapamadan geri dönmek zorunda kalan Doğu Türkistanlı Araştırmacı Yazar Abdullah Oğuz ise şu ifadeleri kullandı:
"Dün akşam Sakarya Üniversitesi'nde daha önce onayları alınmış Doğu Türkistan konferansımız programa yarım saat kala Rektörlük emriyle iptal edilmiştir. Salon önünde konuştuğumuz yetkililer kendilerine programın iptal edildiğine dair sözlü bir talimat geldiğini ilettiler. Ancak yazılı bir emir ya da gerekçe gösteremediler. Kendisinden başka hiç kimseyi insan olarak görmeyen, merhameti alınmış bir kızıl terör rejimin soykırımı altında varlık mücadelesi veren Doğu Türkistan Müslümanlarının sorunlarının anlatılması kimi niçin rahatsız etmiş olabilir bunun anlamak mümkün değildir. Hem Müslüman hem de soydaş Türkiye'de Doğu Türkistan'ın konuşulmasının engellenmesi bizi kelimelere sığmayacak derece de üzmüştür. Biz derdimizi hem din hem de kan kardeşlerimize anlatamayacaksak, Doğu Türkistan'ı Türkiye'de konuşamayacaksak biz nereye gidelim? Bu utanç hepimize yeter!" dedi. (İLKHA)