Şimdi tüm kurum ve kuruluşlar tüm basın mensubuyum diyenler yani herkes ama herkes Dünya kadın hakları günü ile ilgili güzel mesajlar yayınlayacaklar. Öyle ki kadınları yere gök e sığdıramayacak kadar güzel sözler söyleyecek konuşacak ve yazacaklar.
PEKİ SONRA:
Sonramı 6 Aralıkta ya da 7 Aralıkta bir bakacağız yine kadın cinayeti yine kadına yapılan haksızlıkla ilgili haberler gazete sayfalarında.
EFENDİLER, BEYLER!
Kadın hakları bir gün mesajlarla, yazılarla ya da çiçeklerle kutlanmaz. Kesin ve temel çözümler, yasalar ve bu yasaların uygulanmasında kesin ve kararlılıkla olur.
CENNET ANALARIN AYAĞININ ALTINDADIR diyen bir yüce dinin mensuplarıyız. Nokta.
Daha ne hakkından, hukukundan bahsediyoruz.
Hünkâr Hacı Bektaş’ı Veliye Sorarlar:
“Kadıncık ana eşiniz mi?” diye.
Hacı Bektaş’ı veli: “HAYIR, EŞİTİMDİR” der.
Kadınları sadece tek tekmeleyen bizleriz. O da kadının karnındayken
Yani: Kadını sadece karnındaki yavrusu tekmeler.
Unutmayın ki kadına şiddet uygulayanı da bir kadın doğurmuştur.
Bu bakımdan; allı pullu mesajlarla değil eğitimle, öğretimle ve yasaları uygulamakla meşgul olmalıyız.
Bu dünya fani.
Bizim inancımıza göre: Ahrette gitmek istediğimiz yer Cennet olacaktır. Buda bu dünyadaki amelimize göre tabi ki.
Madem cennete gitmek her Müslümanın arzusu isteği amacı:
CENNET ANALARIN AYAGININ ALTINDADIR.
O zaman niye kadına şiddeti, kadın haklarına uymamayı kendimiz yapıyoruz ki.
Demek ki, cennete gitme gibi bir derdimiz yok. Demek ki, bu dünyanın zevkine, sefasına kapılmışız ahretimizi unutuyoruz.
Tüm kadınların ellerinden öpüyorum.
