Son yıllarda yaşanan ekonomik ve toplumsal değişimler sonucunda yeni yüzyıla adım atmış ve bununla birlikte teknolojinin gelişmesi,küresel ekonomi ile yenilenmiş kurallarla birlikte toplumumuzun değişimi ile tüketen sürece girmiş bulunuyoruz.
Ekonomik,ekolojik ve kalkınma gibi kavramlar gündemimizde yer almaya başladı.Dünyada bazı yerlerde ekonomi büyürken , diğer tarafta ekonomisi küçülen ve dış borçlarla cebelleşen doğal kaynakları zenginler tarafından dağılan, açlık, sefaletlik sorununu çözebilmek için uğraşan dünya gözler önünde .Bugün ve yarını düşünerek göz önünde olan gerçeği asla yok sayamayız. Böylesine bir ekonominin devamlılığı olamaz.
Doğanın bize sunduğundan fazlasını tüketen toplum olduk.Sahip olduğumuz doğal kaynaklarımızı farkında olmadan yok ediyoruz .Bundan dolayıda ekolojik olarak devamlılığı yoktur.Gerçekleri görecek olursak dünyamızın gidişatının sürdürülebilir değil.
Doğamızı doğru kullanmayarak, hızlıca tüketirsek tepeden aşağı doğru fırlattığımız taş gibi seke seke aşağı inecektir.Bu inişi şöyle düşünebiliriz taş seke seke inerken önüne geldiyse onu ardına alarak büyüyecek , büyüdükçe de kocaman dağ oluşacaktır.
Sanki gerçek değil de sanal dünyada yer alıyoruz ve bireysel aşkla yaşadığımız dünyada ardı ardına devirdiğimiz yılların sonunda ne zaman tepe taklak düştüğümüzde farkına varıp o an acıyı hissederiz.Ne ben, ne de biz diyebiliyoruz. Başkaları tarafından kurgulanmış bu dünyanın figüranları gibi hareket ederken nefes aldığımız dünyamızın gerçek oyuncuları olamamanın üzüntüsünü yaşıyoruz.
Böylesine bir gidiş bizleri yok etmesine az kaldı.Bili adamların açıklaması böyle .Yeşil alanların yok edilmesi,sahip olduğumuz nimetlere ve doğamızı hor kullanarak nazik ve kırılgan olan tabiatımızı tahrip etmemiz sonucu kıtlığa, yoksulluğa, suya hasret kalacağız. Doğamız kuruluş itibariyle içinde barındırdığı,gizemli ahenkle yaşattığı birbirinden bağımsız eko sistemle yaşamın temel unsuru en önemli öğesidir.
Doğa içinde barındırdığı her şey ilahi düzen içinde birbirine bağlı bağımlıdırlar ve hareket halinde yapıya sahip sürdürübilirliğini kendi başına sağlayan düzendir. Sahip olunan bu ekolojik düzen içinde devam etmektedir. Doğanın dengesi aşırı derecede bozulursa kendini yenileyemecek kadar tahribat oluşmuşsa hava, su ve toprak dengesindeki sistem de bozulur ve doğamız yavaş yavaş tükenmeye başlar.Bilim adamları sürekli uyarıda bulunuyor ilerleyen yıllarda su kıtlığının başlayacağı.Biz insanlara doğanın ikazıdır ve böyle giderse dünyamızda yeşil alan , içilebilir su ve kullanılabilir toprağımız parmakla gösterilecek kadar az olacak.
Hızla büyüyen, gelişen ve sorunlarıda beraberinde getiren dünyada yaşıyoruz.Geçmiş tarihlerde dönem dönem kıtlık yaşandığını hepimiz biliyoruz.Sahip olduğumuz doğamıza zarar verirsek ve eko sistemi korumazsak doğal kaynaklarımızı bizden sonraki gelecek nesillerimizi, düşünmeden kullanır ve sadece tüketen olarak yaşamaya devam eden toplum oluruz.Bizler gelecek neslimizin devamlılığı için doğayı hor kullanmalalı , doğayı korumalıyız ve çocuklarımıza bu konunn ne kadar önemli olduğunu öğretmeliyiz.