Doğruluk ahlakı ; değerleri içinde bulunan üstün meziyettir.Doğruluk içermeyen hiç bir amellerde ne Allah , katında ne de insanların nazarında hiçbir değeri yoktur.Sadece sözde değil özünde de doğru olmalı insan.İnançlı insanlar sözünde duran bütün vasıfları doğruluktan yana olandır.
Doğruluk ;doğru yolda olması ile geçerlilik kazanır.Doğru ve iyi kabul ettiklerimiz , uygun olduğu sürece baki kalacaktır.Aksi halde yanılmaktan öte gidemiyecektir.Doğruluk ve dürüstlük bireylerde imandan sonra bulunması gereken en önemli unsurdur.
İnsanlarda sadakat duygusu bunu gerektirmektedir.Doğruluk ve dürüstlük bir erdemlikle birlikte çevresine güven vermesini sağlayan büyük niteliktir.Dürüst insanlar asla kimseyi aldatmaz , kandırmaz ve yalan konuşmaz.Bizler için kıymetli ve önemi büyük olan Kuran’ı Kerim ‘de, doğruluk üzerine bir çok ayette geçmektedir.
Doğruluk Peygamberlerimize bahşedilmiş özellik iken bizler neden gayret göstererek zaman içinde elde edebilceğimiz ahlaki değerlerdir.Doğruluğun kazanılması doğuştan gelen bu özellik olmasıdır.Doğruluğun kazanılmasında en büyük neden yalanın hızlı bir şekilde normalleşmesi ve yaşamımızın her anında yer almasıdır.
İnsanlar arasında kabul gören beyaz ve pembe yalan diye adlandırdığımız küçük, büyük yalanlar masumlaştırılarak yahut mizah olarak görülerek kabul edilen büyük günahları içine almaktadır.Doğruluğun kazanılması kalbin ve dilin dürüstlüğünü sağlamak adına her anlamda doğru olmak gerekir.
Bunu sadece sözde ve sınırlı düzeyde belli başlı bireylere karşı doğruluk ve dürüstlük anlayışı ne toplumun nede insanları düzeltmek için yeterli olmayacaktır.Buna göre bir hadis’te geçer ‘’kalbi doğru olmayanın,imanı da doğru olamaz.Dili doğru olmayanın da kalbi doğru olamaz’’ Ne kadar doğru değil mi?
Bizler dinimiz gereği ve toplumun değerlerine göre doğru ve dürüst davranmalıyız.Bir çok maddi kaygılar ve beklentiler içinde olursak doğruluk ve dürüstlükten taviz verildiği an sosyal ilişkilerde ve birlikteliklerde güvensizlik ortamı hakim olacaktır.Ayrıca toplumumuzun güvenlik ortamında sağladığı huzurdan mahrum kalacaktır. Bu nedenle doğruluk ve dürüstlükten asla vaz geçmemeli kısacası sözün özü yaşadığımız toplum içinde doğru ve dürüst kalabilmektir.