Daha doğuştan karşıladı bu el alem denen tanımadığımız insanlar müsveddeleri bizi: İlk kez babamızdan duyduk onların adını.
Okula gitmez kız çocukları el alem ne der bize sonra hanım derdi babalarımız.. Ergenlik çağına giren kızları el alem ne der diye Gözünün yaşıyla verdiler, kızım rızan varmı? diye sormaya bile layık görmediler…
Verdiler sorgusuz sualsiz bizi yine el âlemin çocuklarına... Gelinlik giydin, kefenle dönersin artık dediler, baba evinden çıkarken, o kapıyı da el alem ne der diye kapattılar ömür boyu bizim yüzümüze…
Hayat boyu çaresizlik içinde bir o yana bir bu yana savrulduk durduk…
Ömür boyu yüzümüze mutluluğun resmini çizen hiç olmadı…
Çocuğumuz kız oldu diye, ya kuma gittik bir kadının üzerine, yada kuma geldi yine bir kadın bizim üzerimize, baba evine gittik, bir babamız dövdü bizi, bir kardeşimiz dövdü bizi, gönderdi tekrar gözümüzün yaşıyla evimize...
Hep bu El alem ne der yüzünden…
Oysa Cennet annelerin ayakları altındadır demişti ya peygamber efendimiz (sav) Kutsal olan anneler, yine bir erkeği doğuran'dı değilmi?
Ona can verip'te yine onun canını alan kimdi peki?
Bırakın artık bu El alem için harcadığınız onca insana yeter yazık değilmi?
Gencecik kızların günahına girmeye?
Ona buna laf etmeye? Kadına kıza vebal yüklemeye?
Sanki mübarek dedikodu kazanı gibi yaşıyorsunuz hayatınızı.. O bunu dedi, şu şunu dedi, yeter artık. Şu dilinizi tutun...
Dilinizi tutmadığınız müddetçe, daha kaç kadının, daha kaç insanın, hayatını mahvedeceksiniz acaba?
Daha kaç insanın ölümüne neden olacaksınız sorarım size?
Şimdi el alem yüzünden onlarca kadın toprak altında yatıyor, bazılarının cenazesini bile alan olmadığı için, kimsesizler mezarlığında
Başına konulan taşta isimi bile yok, el âlemin yüzünden kimsesiz diye yazıyor..
İbret aldık mı?
Yazdık durduk ama, Yazdıklarımızı okuduk da anladık mı?
Tabiki de Hayır... Yine aynı yolda devam ediyoruz laf ebeliğine…
Şimdi Sorarım size?
El alem ne diyor size...