6 Şubat depremi yaşadık Malatya’da.. Öyle bir depremdi ki , afet sözü dahi yanında sıfır kalırdı. Her şeyimizi kaybettik.. Canlarımızı, mallarımızı, analarımızı, babalarımızı, kardeşlerimizi, candaşlarımızı, dostlarımızı, Hısım akrabalarımızı.. Cenab-ı Allah bize öyle bir ders verdiki , ama gel gör ki deprem sonrası herkes birlik ve beraberlik kavramını kafasına sokması gerekirken, herkes birbirine görünmez düşman olmuş…
Akıllanır mıyız bilemem ama, siyasetinden tutun da, özellikle basın ve akabinde akrabalık her şey ama aklınıza gelebilecek tüm güzellikler geride kalmış, vefa, sadakat, dostluk, kardeşlik herşey bitmiş yerini kin nefret hasutluk almış… İnsan sosyal bir varlıktır ve toplum içinde yaşar. Yaşadıklarından ve çevresinden de mutlaka etkilenir. İşte bu etki pozitif olduğunda insana ve topluma yarar sağlar, negatif olduğunda da kesinlikle zarar verir. Öncelikle her birey, karşısındakini öteki olmaktan çıkartıp, kendinden kabul etmeli, herkesi olduğu gibi benimseyip, değişmeye zorlamadan, ikiyüzlülüğe mecbur kılmadan, kabullenmelidir.
İnsanlar, birey ya da kurum olarak birbirlerini rakip değil, dost olarak görmelidir. Gel gör ki bu Malatya medyasında farklıdır. Bundan bir hafta öncesinde bazı haber sitelerinde gördüğüme inanamadım. İsmim ve ajansım bazı sitelerde dolaşıp durdu. 10 gündür izledim. Neymiş efendim, bazı basın kuruluşların Malatya Büyükşehir Belediyesinden alacağı varmış. Oysaki Büyükşehir Belediyesinin hemen hemen tüm basına (gazete ve dergi ise abone olarak ki internet haber siteleri oldu bitti bir yardım göremedi) hele ki tv lere, ve günlük yayınlanan gazetelere sahip çıkma adına abone tutarında fatura karşılığı bir ödeme gerçekleştirmektedir. Bunu sağır sultan bilir…
Hayret ettiğim konuların başında bu sitelerde ismiminde çıktığı büyükşehir belediyesinin basına borcu varmış şeklindeki habere inanın güldüm geçtim.. Bir şirket var ki Malatya’da billboard dediğimiz şehrin muhtelif yerlerinde siyasilerin ve reklama ihtiyaç duyanların tek matbaası Malatya’da. Tesis kurmuş devasa. Onlarca matbaa ustası çalıştırıyor ve akabinde belediyeler dahil tüm billboard’lara reklam vermek isteyen şirket sahipleri bu matbaadan başkasına baskı işlemini gerçekleştiremiyor. Bazı haber sitelerinde yapılan, “Büyükşehir Basına da borçlu” şeklindeki haberi size aynen aktarıyorum.
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, Meclis toplantısında 17 Milyar (17 Katirilyon) borç olduğunu açıklamıştı.
Malatya Büyükşehir Belediyesi'nin basına da 7 milyon 275 bin 480 Türk Lirası borçlu olduğu öğrenildi.
İşte Malatya Büyükşehir Belediyesi'nden alacaklı olan Basın kuruluşları:
Yaba Ajans 3 milyon 342 bin 980 TL (Ulaşım Hizmetleri Durak Yapım İşleri) - ŞANLIURFA
Dlt Reklam 1 Milyon 961 bin 994 TL
Roza Ajansı 1 Milyon 226 bin 398 TL
Marky Ajansı murat Çetin 714 bin 312 TL
Muhammed Said Yalçın Beydağı Ajansı 3 bin 962 TL( Arkadaşları uyardım,Battalgazi Ajans diye ama..)
Pütürge Haber Ajansı 3 bin 962 TL
Bu Sabah Medya Bin 267 TL
Malatya Gündem Özel 7 bin 927 TL
Erba Ajansı 12 bin 678 TL
Bu haberi yapan zevatla görüştüm . Dedim ki güzel kardeşim Beydağı haber ajansı şahsıma ait değil haberini düzelt , şahsıma ait olan Battalgazi ajanstır.
Milyonların havada uçuştuğu borçlar bana göre her belediyenin borcu olan ajanslardır. Şahsımın ise sadece Malatya Cadde gazetesi abone ücreti vardır. Oda aylık 3 962 TL’dir. 3 bin lirayı dahi sitelerinde ismimi vererek paylaşılması şahsıma karşı tavırlarını göstermektedir. Ama ben her zaman derim , reklamın iyisi kötüsü olmaz. Bu zevatlar gün gelecek, Yüce Mevlama havale ettiğim her kesim gibi belalarını bulacaklar vesselam..
Şahsım hep birlik beraberlik kavramını içtenlikle isteyen birisiyim Malatya’da. Hele deprem sonrası en çok arzuladığımız hadisedir. Nitekim farklı dillerle konuşmak isteyenler ile de istedikleri dille konuşurum.
Oysaki Beraber olmanın herkesi güçlü kılacağını kavramalıdır. Güç birliği ile birçok şeyin başarılması mümkündür. Atalarımız bunu bir elin nesi var iki elin sesi var deyişi ile çok güzel anlatmışlardır. İnsanlar arasında birliği teşvik etmeliyiz. Birlik için bir kişi yetmeyeceğinden, diğer insanların da elinden geldiğince, örneğin değerleri öğreterek birliği teşvik etmeleri insanlık görevleridir. Dünya bir tanedir. Dolayısıyla, dünya üzerinde yaşayan insanların oluşturduğu insanlık toplumu da bir tanedir. Tüm insanlık toplumu arasında birlik kurulana kadar hepimiz birliği teşvik etmek zorundayız. Dayanışma ruhu ile hareket ederek, birlik ve beraberliğini sağlayan toplumlar, giriştikleri her mücadelede sosyal, ekonomik, eğitim gibi her alanda başarıya ulaşmışlardır. Toplumsal dayanışma olmadan, birlik ve beraberlik sağlanmadan atılan adımlar en başta, başarılıymış gibi algılansa da o çemberin içerisinde olması gerekenlerden bir kişi bile dışarda kalmışsa birlik sağlanamamış demektir.
Sevgili Dostlar, Birlik ve beraberlik içinde olan toplumlar, karşılaştıkları en zor sorunları dahi kolaylıkla çözerler. Sorunlarını çözen toplumlar ise ilerlemek ve gelişmek için, fikir birliği, gönül birliği ve eylem birliği içerisinde hareket ederek başarıya ulaşırlar.
Herkesin yardımlaştığı yerde işler yarım kalmaz. Yalnız yiyen, felaket gününde de yalnızdır. Ne demiş Mevlana Hazretleri; Bir mum diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez. Bende derim ki harika bir Türk Atasözü ile; Allah yardım ederse kuluna her iş girer yoluna…
