Mehmet Zafer
Tarih: 08.05.2020 12:09
Komşularımızı İhmal Etmeyelim
İftarımı genelde radyoda yaparım. Kardeşlerim evli olduklarından ailece iftar yapmaları daha uygun olur düşüncesiyle yıllardır bu böyle devam eder. Ben hür general olduğum için tek tabanca takılan biriyim. Bu yüzden iftar vakti radyoda ben kalırım.
Bir gün kardeşim radyoya geldi, birden annemle iftar yapma isteği geldi. Öyle böyle bir istek değil, sanki birileri beni eve gitmem için zorluyor. (Babam vefat edeli beri annemle yaşıyorum )
Bu akşam işin yoksa iftara kalabilir misin dedim kardeşime, hiç tereddütsüz' olur abi' dedi.
Hazırlığımı yapıp çıktım, annem irmik tatlısı sever diye biraz tatlı aldım eve doğru yürüyorum. Genelde Fuzuli Caddesini kullanırım güzergah olarak, bu kez İnönü Caddesine doğru gitti adımlarım. Ufak ufak, etraftaki esnaflara hayırlı iftarlar dileyerek yürüyorum. Malûm virüs olayı var ve sokaklar tenha. Bir müddet yürüdükten sonra biri selam vererek yaklaştı. Aleyküm selam kardeş dedim. Siması hiç yabancı değil ama kim olduğunu da çıkaramadım. Aynı mahallede oturuyormuşuz, bizim sokağın diğer tarafında. Bir şeyler söyleyecek ama çekiniyor, utanıyor, sıkılıyordu.
Bir şey mi isteyeceksin diyecek oluyorum, bu kez ayıp olur düşüncesiyle soramıyorum da. Beraber yürüyoruz, mahalleye geldiğimizde kendi sokağına doğru yöneldi, bir şey isteyemeden ' hayırlı iftarlar ' deyip ayrıldı.
Arkasından baktım, sesleneyim dedim yapamadım ama adamın o hâli de içime oturmuştu. Köşeyi dönene kadar bekledim, sonra takip ettim. Iki katlı eski bir eve girdi, dışarda iki tane çocuk karşıladı kendisini. Baba bir şeyler alamadın mı, evde iftara hiç bir şey yok, sahuru da ekmek zeytinle yaptık. Adamcağız sesini çıkarmadan eve doğru yöneldi.
İçim bir tuhaf oldu, bilirim bir babanın çaresizliğini, yaşadım çünkü. Çocuklar benden bir şey istemesinler diye gece geç vakitlerde eve gidip, sabah onlar uyanmadan çıktığım zamanlar olmuştu. Gözlerimin önüne geldi, ıslandı kirpiklerim.
Çocuklarım ayrıldığım eşimle birlikte kalıyorlar, iftar sonrası onların alışverişini yapacaktım. Param ancak buna yeterdi. Malûm virüs vakasından dolayı işler kesat. Bizimkilerin evinde bir müddet idare edecekleri bir şeyleri vardır mutlaka diyerek kararımı anında verdim.
Girip girmemek arası gidip geldim önce, sonra daldım içeri, zili çaldım, kapıyı kızı açtı. 10- 12 yaşlarında, ay tanesi maşaallah. Kızım baban evde mi dedim. Evde amca dedi ve aynı zamanda gözü elimdeki poşetteydi. Al bakalım prenses, babana da sesleniver , Mehmet amcam seni istiyor de. Tamam amca deyip içeri koştu.
Geldi adamcağız , bana baktı, mahcup bir şekilde ' buyur abi , içeri gel ' dedi.
Yok, girmeyeceğim, sen biraz gelir misin, işimiz var dedim.
Ceketini aldı ve geldi . Beraber markete gittik, aldık market arabasını ve reyonlara yöneldik.
Mahcup ve utangaç, yüzü kızarıyor, o kızardıkça ben kahroluyorum.
Kardeş lütfen, Allah rızası için rahat ol ki , ben de rahat edeyim. Ne eksiği varsa evin , al dedim.
Kahvaltılık aldı, sıvı yağ ve makarna. Baktım olmayacak, daldım reyona , arabayı tıka basa doldurdum.
Çocuklara meyvesinden, cerezine kadar , temizlik ürünlerine ve mutfakta yiyecek olarak ne lazımsa aldım.
Uzerimde fazla nakit yoktu, olanı da cebine sıkıştırdım ve ' haydi güzel kardeşim, sen bunları eve götür ve kimseye de bir şey söyleme. Çocuklara da benden alacağının olduğunu ve benim sana borcumu ödediğimi söylersin.
Allah razı olsun abi , şu virüs belasını atlatalım inşaallah çalışmaya başlayınca mutlaka öderim dedi ve minnet dolu bakışlarıyla, bir yandan da evde aç olan çocuklarına yiyecek götürmenin mutluluğuyla eve gitti.
Eve geldigimde daha önce hiç yaşamadığım, tarifini yapamayacağım bir huzur vardı içimde.
Bunu anlatmak istemezdim ama mutlaka birilerine örnek olur diye paylaşma zorunluluğu hissettim.
Evi kiraymış , iki aydır verememiş. Dedim canını sıkma, bakarız hal çaresine. Bir kaç arkadaşa söyledim, toparladılar sağolsunlar, birikmişleri ödedik, ev sahibiyle de görüştük. O iş bizde artık dedik. Allah ev sahibinden razı olsun, o da üç ay kira almayacağını söyledi.
Lütfen mahallemizdeki komşularımızı kontrol edelim, ihtiyaçlı olup bunu kimseye söyleyemeyen mutlaka birileri vardır. Unutmayın, komşularımızdan mesulüz.
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —