Bugün üzerinde yaşadığımız şu yalan dünyada, torpilin geçmediği tek bir yer söyleyin bana ki: bende yarına dair umudumu canlı tutayım..
Çevresinde olan biteni şaşı olarak izleyenler, görme duyusunu çoktan kaybetmiş insanlardır.
Nasıl mı?
Beceriksizler yönetici olursa,
Bilmeyenler idareci olursa,
Benciller temsilcisi olursa,
Vicdansızlar kanaat önderi olursa,
Şaşılar da bu düzende kral olur.
Adalet duygusunu kaybetmiş insanların,
Yönettiği idare ettiği her mevki ve makam da ahlaksızlık zirve yapar.
Vicdansızların yönettiği,her mevki ve makam da insanların Kibirleri zirve yapar.
Saygıyı bilmeyenlerin , sevgiyi , merhamet'i içerisinde taşımayanın, hiç kimseye acıması yoktur.
Bu vatanın çocukları çok zor bir şekilde okul okuyor.
Şimdi o liyakatsiz yöneticiler yüzünden, üniversite mezunu gençler boşta gezerken, emmim oğlu, dayım oğlu vs.diyen yöneticiler vasıfsız insanları her makamda işe almış senin benim vergimle elaleme hava atıyor.
Garibanın sırtındaki kamburu gören yok.
Ülke gelişmiyor:
Neden gelişsin ki.
Her yerde torpilin had safhada olduğu bir yerde bu ülkenin gelişmesini ,ve değişmesini bekleyenleri anlamak pekte mümkün değil.
Ne gariptir ki, insanlar her ne kadar bu yöneticilerin köleliğini kabul etmeseler bile, vasıfsız yetkililerin koymuş oldukları hükümlere göre yönetiliyor ve buna göre bir yaşam sürdürüyorlar .
Muhakkak ki Allah iyiliği ve adaleti emreder.
Vasıfsız yöneticilerin karşı karşıya kaldıkları, herhangi bir felaket anında içinde bulundukları durumdan kurtulmak adına sığındıkları ilk yer ise, ne komik ki Allah’ın huzuru oluyor.
Çünkü hiç kimse bir kriz anında ne yapacağını bilmiyor da ondan.
Günümüz de batının Medeni Kanunu’na göre evlenen, ve onların Ceza Kanunu’na göre cezalandırılan, Ticaret Hukuku’na göre ticaret yapan ve bu anlamda kendi nefsine hırsına yenik düşüp, hırsını nefsinin üstünde tutan insanların öldükleri zaman ise İslam Hukuku’na göre gömüldükleri gerçeği ile her gün karşı karşıya kalıyoruz.
İnsanların yaşama hakkını elinden aldıkları ve her hükmün çiğnendiği bir düzende, sadece mezarlıklarda İslam’a ait hükümlerin geçerli olduğunu görebiliyoruz.
Günümüz dünyasında her yöne şaşı bakan insancıklar bizlere açık ve net bir şekilde gösteriyor ki, insan hayatında ilahlaştırdığı yöneticilerin hiçbir zaman ölümsüz olmadığı gerçeğini görme gereği dahi duymuyor.
Tıpkı Hz. İbrahim’in tüm putları kırdıktan sonra büyük putun boynuna baltayı asarak kavmine bunu büyük putun yaptığını söylediğinde, kavminin büyük putun bunu yapabilecek kudretinin olmadığını söylediği gibi. Bu itiraf üzerine Hz. İbrahim de kavmine güçsüz ve aciz varlıklara taptıklarını söylemişti. Bizler de bugün, tıpkı Hz. İbrahim gibi insanların tapmış oldukları siyasetçiler de güçsüz ve aciz insanlar olduğunu çok iyi biliyoruz.
Geçmişten bugüne bu günden kıyamete dek kimse kefeninin cebini makam ve mevki ile doldurup götürmemiştir.
Götüreceğiniz sadece bu dünyada yaptığınız iyilikler vardır.
Sen kimsin ben kimim ?
Hepimizin gömülecegi tek yer ise mezarlık.
