Yine bir anneler günü… ve sen yoksun ANNEM… Ne öpecek bir el nede başımı koyacak cennet kokulu göğsün yok. İçimdeki kanayan derin yarayı bir tek sen anlarsın biliyorum. Sana geldim derdimi dökmek için kalbim sızlayarak. Hadi tut elimi ısıt sensizlikten üşüyen kalbimi. Yine eskisi gibi sar beni kollarınla;
Kınalı Kuzum de. Ay Parçam de.
Sen saçlarımı öper koklarken ben hıçkırıklara boğularak anlatayım sen dinle beni. Konuşmasan da olur. Yeterki dinlediğini bileyim. Sen olduğunu bileyim karşımda.
Sen gittikten sonra annem ben hiç çocuk olamadım ki. Ben hiç BEN OLAMADIMKİ. Bir yanım hep yarımdı. Nereye baksam senin şevkat ile bakan gözlerini görür oldum . BEN ARTIK GÜÇLÜ OLMAK İSTEMİYORUM ANNEM. Taşıyamıyorum ki sensizliğin yükünü . Toprağına değil sana sarılıp saatlerce ağlamak dertleşmek seninle avunmak istiyorum. Yokluğun ne zor şeymiş annesiz kalmayı bilenler anlar. Boğazına takılır aldığın nefes. Yutkunamazsın daralır göğsün nefes alamazsın. Gözyaşların dolar taşar kirpiklerini aralayarak. Adeta elin ayağın boşalır derman kalmaz bedeninde.
Üşüyorum Annem…
Bazen ağlamaktan bitkin düşüp yoruluyorum . Yaşamın tüm yükü benim omuzlarımdaymış gibi. Taşıyamıyorum sensizliği. Güneş batıp ta bir daha doğmayacakmış gibi gecenin karanlığında hapsoluyorum. Boğazım düğümleniyor ağlamak istiyorum ama yine de ağlayamıyorum. Haykırmak istiyorum bağıramıyorum. Bağırsam da sesimi duyan olmuyor annem. Beni sen gibi kimseler anlamıyor kii.
ANNEEEM . ben geldim. Sana geldim. Seninle dertleşmeye geldim. Biliyormusun bende anne oldum. Sana müjde vermeye geldim. Hani derdin ya anne olursan beni anlarsın. İşte annem bende anne oldum seni anladığımı söylemeye geldim….