Bir ölünün ardından yas tutmak, hayattaki birinin yasını tutmaktan daha kolaydır. Sakın bakma saate Ben Geç kalarak yetiştiğim yerler bilirim. 'Dinleyin bendeki kırgın ikindiyi, Hepiniz kulak verin. Gitti giden,yerine gelmedi başka biri Ondandır adım hüzün bayım hiç düşünmedim bugün de güneş doğar mı, diye bazen bir kelime incitir beni Bazen arada bir tebessüm alır götürür. o yüzden güneş gözlüğümdür benim hep Bazı insanlar; her mevsim bahar taşır gözlerinde, ellerinde, yüreklerinde. Söyle, sende de bu yürek var mı? Madem kırk yıl sevecek yüreğin yok, Neden Eylülü ziyan ediyorsun, Etme ...... Ah be mülteci Hasret dediğin bu kadar mı ağır, Bu kadar mı insafsız, Adressiz kaldım bu aralar, Sebepsiz suskunluklar sardı her yanımı, Eksildim kendimden, Sığdıracak bir şey kalmadı, Ne hecelere ne kelimelere, Nede kalbime, Yerim az sevgin çok, Bu hayat kavgasında, Sığar mı küçük bir kalbe bunca büyük bir acı. Bunca telaş, Bunca yokluk,yoksulluk, Bunca eksilmişlik. Sırat incedir, Sırtında yükün ağır, Tutar mı sevdiğin elinden diyorlar. Bilmezler yüküm sırtımda değil gönlümde, Ey sevgili Elini hiç yüreğime koymadın ki, Seni nasıl sevdiğimi nereden bileceksin ömrümü seninle geçirecek kadar zamanım yoktu; sen kalktın benim ömrüme yazıldın... vazgeçmek için geçilir mi ömürden... Ömrüme yar sensin, ey sevgili. Geçtiğim sırat içtiğim zemzem sensin. Ezan vakti gibi, Sevginin tavafındayım..

