6.Şubat 2023 tarihinde büyük bir felaket yaşadık. Başta:Hatay, K. Maraş, Adıyaman ve yaşadığım vilayeti Malatya adeta bir hayalet şehir durumuna bürünmüştür.
Bu Büyük felaketten sonra:
Yaraları saracağız dediler, şehirlerimiz yeniden inşaa edeceğiz dediler, dediler, dedilerde dediler.
Deprem kuşağında olan bu bölgelerde yapılan yapılarla ilgili, kimlerin suçu var, kimler suçlu dogru dürüst kimseler bulunamadı.
Deprem bölgelerinde yapılan, yapılara kimler müsaade etti, kimler denetledi, yada dogru dürüst denetlemesi, izin verdi hala kesin bir sorumlu bulunamadı.
İŞTE bunları gördükçe, yaşadıkça, inanınki derin derin düşünür oldum.
Düşünürken.
Aklıma tek gelen, bizim ülkemizde, olaylar olmadan önce tedbir almak yerine, felaketler olduktan sonra tedbirleri önlemleri konuşur oluyoruz.
Örnekmi derseniz.
Resimde gördüğünüz binaya bakarak ne kadar dogru söylediğimi anlarsınız.
Şu binanın haline şekline bir bakın.
6 Şubat depreminde balkonlar adeta çökmüş, bina oturulmaz, kullanılamaz hale gelmiş, gelmişte.
Bu binanın altında bulunan iş yerleri hala çalışır durumda.
Allah korusun. Yarın birgün bir deprem olursa ve bu bina çokerse, yıkılırsa, yine Allah korusun insanlar ölür ise, bunun hesabını kimden saracagız derim.
Yada:
HER felaketten sonra oldugu gibi Ahlar, Vahlarmı çekeceğiz.
Yada:
İnsan canı bu kadarmı ucuzmuşki zamanında tedbir almayacağız.
Yüce Rabbim diyorki:
Tedbir sizden, Taktir benden.
İşte:
Bu binaya bakınca her gün. Olası bir depremde canlar giderse bunun hesabını kim verecek.
EVET KİM VERECEK.
Yada:
Olası bir felakette. Giden canlarmı suçlanacak.
Yada. Tedbir almayanlarmı?
SAYGILARIMLA.