Gül Kaçar

Tarih: 18.11.2025 11:28

Liyakatin Kaybı ve Torpilin Toplumsal Maliyeti

Facebook Twitter Linked-in

Torpil, bir toplumun kan damarlarına sızan bir zehirdir. Bu kelime, sadece bir işe yerleşme biçimini değil, aynı zamanda eşitlik, adalet ve liyakat gibi temel değerlerin sistematik olarak ihlal edildiği bir düzeni ifade eder. 

 

Birçok kişi için bu, kısa yoldan başarıya ulaşmanın basit bir yolu gibi görünse de, torpilin toplumsal maliyeti, bireysel kazançların çok ötesindedir ve nihayetinde herkesin yaşam kalitesini düşürür. Torpilin var olduğu bir yerde, çabanın ve emeğin hiçbir garantisi kalmaz. Bir öğrencinin yıllarca uykusuz kalarak hazırlandığı sınav puanının, bir başkasının araya giren siyasi ya da sosyal bağlantısı karşısında değersizleştiğini görmek, toplumsal umudu yavaşça öldürür. 

 

Liyakatin hiçe sayıldığı bu ortamda, insanlar artık daha iyi olmak için değil, daha güçlü bir "dayı" bulmak için enerji harcamaya başlar. Bu, sadece bireysel düzeyde motivasyonu yok etmekle kalmaz, aynı zamanda toplumsal düzeyde bir yetenek göçüne ve potlektomi (potansiyel kaybı) sendromuna yol açar. 

 

En büyük yıkım ise kurumsal güven ve hizmet kalitesinde yaşanır. Bir göreve en yetenekli kişi yerine, en bağlantılı kişi getirildiğinde, o kurumun performansı kaçınılmaz olarak düşer. Yetersiz mühendisler köprüler yapar, deneyimsiz yöneticiler büyük bütçeleri yönetir, yetersiz öğretmenler geleceği şekillendirir. 

 

Bu durum, sadece kamu sektöründe değil, özel sektörde de yaygınlaştıkça, toplumun genel verimliliği düşer ve küresel rekabette geri kalınır. Torpil, kısa vadede birilerinin işini görse de, uzun vadede herkesin hayatını güvensiz ve kalitesiz hale getirir. Torpille mücadele, sadece yolsuzlukla mücadele etmekten ibaret değildir; bir erdem mücadelesidir. 

 

Bu mücadele, sistemin en tepesinden en altına kadar şeffaflığı ve hesap verebilirliği bir standart haline getirmeyi gerektirir. Bireyler olarak, bizler de bu zehrin bir parçası olmamayı, kısa vadeli kolaylığı reddedip liyakati savunmayı seçmeliyiz. Bir toplumun gelişmişliği, en tepedeki yöneticinin gücüyle değil, sıradan bir vatandaşın bile hak ettiğini alacağına olan inancıyla ölçülür. Torpilden arınmış bir sistem, sadece daha adil değil, aynı zamanda daha güvenli, daha yenilikçi ve çok daha güçlü bir geleceğin teminatıdır. Liyakat, bir seçenek değil, toplumsal sağlığın zorunlu ilacıdır. 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —