9724,50%-0,42
35,19% 0,30
36,73% 0,92
2968,28% 1,32
4806,92% 0,71
Ankara'da 10 Ekim 2015 tarihinde düzenlenen barış mitingine IŞİD'in gerçekleştirdiği bombalı terör saldırısında hayatını kaybeden 13'ü Malatyalı 103 kişi, Malatya'da da anıldı.
Ankara'da 10 Ekim 2015 tarihinde düzenlenen barış mitingine IŞİD'in gerçekleştirdiği bombalı terör saldırısında hayatını kaybeden 13'ü Malatyalı 103 kişi, Malatya'da da anıldı.
KESK Malatya Dönem Sözcüsü Cansu Kaplan, Buradan bir kez daha altını çiziyoruz; bu dava bizler için bitmemiştir. Katliamın sadece maşası olanlara ve tetikçilere ceza verilmesi yeterli değildir. Bizler en başından beri katliamın arka planının aydınlatılmasını ve katliamın gerçek sorumlularının yargılanmasını istiyoruz" dedi.
Ankara'da 10 Ekim 2015 tarihinde düzenlenen barış mitingine IŞİD'in gerçekleştirdiği bombalı terör saldırısında hayatını kaybeden 13'ü Malatyalı, 103 kişi Malatya'da da anıldı. KESK Malatya Dönem Sözcüsü Cansu Kaplan, "Buradan bir kez daha altını çiziyoruz; bu dava bizler için bitmemiştir. Katliamın sadece maşası olanlara ve tetikçilere ceza verilmesi yeterli değildir. Bizler en başından beri katliamın arka planının aydınlatılmasını ve katliamın gerçek sorumlularının yargılanmasını istiyoruz" dedi.
Ankara Garında gerçekleşen 10 Ekim Katliamında hayatını kaybedenler Malatya'da anıldı. Özalper Sağlık önünde başlayan yürüyüş sonrası ‘Barış Güvercinleri Anıtı’ önünde 10 Ekim Barış Derneği tarafından düzenlenen törende, saldırının gerçekleştiği saat 10.04’te hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Mum yakılan anıtın önüne, karanfil bırakıldı.
"Adalet yürüyüşümüzü hep birlikte sürdüreceğiz"
KESK Malatya Dönem Sözcüsü Cansu Kaplan, anma töreninde yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Gar katliamı, Türkiye tarihinin en büyük katliamı ve kaplara bir sayfa olarak tarihimize geçti. Katliamın ardından başlayan dava sürecinde birileri o karanlık sayfa hiç aydınlatılmasın diye elinden geleni yaptı, yapmaya devam ediyor. Ama dava süreci, acılı ailelerimiz ve avukatlarımızın çabalarıyla dünya kamuoyunun gündemine girdi. Buradan bir kez daha altını çiziyoruz; bu dava bizler için bitmemiştir. Katliamın sadece maşası olanlara ve tetikçilere ceza verilmesi yeterli değildir. Bizler en başından beri katliamın arka planının aydınlatılmasını ve katliamın gerçek sorumlularının yargılanmasını istiyoruz. Mahkeme tutanakları, tarihe yazılan gerçeklerin üstünü örtemez. Barış karanfillerimize sözümüz var; 10 Ekim katliamında rolü olan, görevini ihmal eden katliama yol veren hangi mevki ve makamda olursa olsun tüm sorumlular yargılanana ve hak ettikleri cezayı alana kadar adalet yürüyüşümüzü hep birlikte sürdüreceğiz."
"Barışa, demokrasiye olan umutlarımızı yerle bir ettiler"
Katliamdan yaralı olarak kurtulan Hasan Akdemir, aileler adına yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Daha önceki eylemlerde bizler biliyoruz ki birçok yerde araçlar tutulur, konvoylarımız bekletilirdi ama her ne hikmetse 9 Ekim’de hiçbir aramaya tabi tutulmadan bizleri güle oynayan ölüme götürdüklerini bilmiyorduk. 10 Ekim sabahı Ankara Gar’ındaki alanı dolduran on binlerce insanın yüreklerinde sevgi, gözlerinde umut, yüzlerinde gülücük ve geleceğe olan umutlarla dillerinde barış türküleri vardı. Gerçekten on binle kardeş kardeş slogan atıp, marşlar söylüyorlardı. Saat 10.04’te iki canlı bombanın kendilerini patlatmasıyla birlikte o alanı kana buladılar. Barışa, demokrasiye olan özlem ve umutlarımızı yerle bir ettiler. Patlama sonrası dönemin başbakanı, bu patlamayla birlikte oylarının arttığını söyleyerek, bu patlamanın kime yaradığını itiraf etmiştir. Üzerinden yıllar geçmesine rağmen adalet ve hukuk mücadelemiz devam ediyor."
"Bu ülkeye, bu topraklara barış gelecek"
DEM Parti Meclisi Üyesi Perihan Pakize Sinemillioğlu ise şu ifadeleri kullandı:"Gerçekten üzerimize bütün yoldaşlarımızın parçaları ve kanları sıçramıştı ve niye oradan kurtulduk demekten kendimizi alamadık. Neydi o insanların talepleri, bu ülkeye barış gelmesi talepleri vardı. En küçük Veysel can ile birlikte aynı trende yolculuk yapmıştık. "Ben barış mitingine gidiyorum, barış gelecek" diye büyük bir heyecanla yola birlikte devam etmiştik. Diyarbakır’dan başlayan Suruç’tan ve Antep’ten devam eden ve dünyada en büyük katliamında 103 yoldaşımızı orada IŞİD barbarları tarafından katledildi. Bütün dertleri barıştı ve geleceğe umutla bakmaktı. Onun için on binler alanları doldurmuştu ama bu ülkenin maalesef geleneğinde; Sivas Madımak Oteli’nde, Roboski’de, Malatya’da, Elbistan’da, Çorum’da hangi zihniyet bu katliamları yaptıysa işte 10 Ekim Gar katliamında da aynı zihniyet, IŞİD barbarları bizi yok etmeye kalktılar. Ama biz inatla, ısrarla barış elçilerine sözümüzü tutacağız. Bu ülkeye, bu topraklara barış gelecek. Bu insanlar boşuna katledilmediler. Onlara sözümüzü yeniden tekrarlıyoruz; bu ülkeye barış gelecek ve onları unutmayacağız."
CHP Malatya İl Başkanvekili Cengiz Özdemir ise, "Bir gün bu barışın Türkiye’ye yayılacağı ve katillerin hesap vereceği günleri dört gözle bekliyoruz. Parti olarak mücadelemize devam edip, sizlerle birlikte olduğumuzu canı gönülden söylemek istiyorum" dedi.
Barış Mitingi için gidenlerin hedef alındığı bombalı saldırıda, çoğunluğu CHP Malatya İl Gençlik Kolları üyesi olan Eren Akın, Gülbahar Aydeniz, Onur Tan, Canberk Bakış, Kasım Otur, Sezen Vurmaz, Gözde Aslan, Umut Tan, Mehmet Ali Kılıç ve Mehmet Hayta’nın yanı sıra, mitinge Tarsus’tan giden Doğanşehir- Dedeyazılı Metin Peşmen ve Elbistan’dan giden Akçadağ-Kürecikli Seyhan Yaylagül’ün yanı sıra, Mersin’den giden Hekimhanlı öğretmen Ata Önder Atabay hayatını kaybetmişti.