9167,58%0,98
38,54% 0,33
43,62% 0,20
4016,84% 0,33
6526,84% 0,67
Malatya’da geçtiğimiz yıl meydana gelen ve iki kardeşin hayatını kaybettiği traktör kazasına ilişkin davada ikinci duruşma yapıldı. Malatya 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, tutuklu sanık baba Basri A.’nın tutukluluk halinin devamına karar verildi.
24 Temmuz 2024 tarihinde Akçadağ ilçesi Ören Mahallesi’nde yaşanan kazada, 11 yaşındaki K.A.’nın kullandığı traktör yol kenarındaki dört çocuğa çarpmış; 7 yaşındaki Ada Yıldırım ve 11 yaşındaki ablası Zelal Yıldırım olay yerinde hayatını kaybetmişti. Aynı kazada Gülce Şakar ve Asya Kaya ise yaralanmıştı.
Dava kapsamında ikinci duruşma bugün yapıldı. Tutuklu sanık Basri A. ile tutuksuz yargılanan Pınar A., hayatını kaybeden çocukların aileleri ve taraf avukatları duruşmada hazır bulundu.
Mahkeme heyeti, olay yerine ilişkin hazırlanan iki ayrı bilirkişi raporunu değerlendirdi. İlk raporda traktörü kullanan 11 yaşındaki K.A. asli kusurlu bulunurken, baba Basri A.’nın da ehliyetsiz birine araç kullandırdığı gerekçesiyle kusurlu olduğu ifade edildi. Kazada hayatını kaybeden ve yaralanan çocukların ise kusursuz olduğu belirtildi. Ancak mahkeme tarafından talep edilen ikinci bilirkişi raporunda, çocukların yola dikkatsiz çıktıkları savunularak kazada kısmen kusurlu oldukları ifade edildi. Buna rağmen kazanın başlıca sorumlusu olarak yine traktörü kullanan K.A. gösterildi.
Tanık ve taraf beyanlarını da dinleyen mahkeme heyeti, baba Basri A.’nın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Duruşma öncesinde adliye önünde açıklamalarda bulunan aileler ve avukat Ercan Kısacık, yeni bilirkişi raporuna tepki gösterdi. Kısacık, “11 yaşındaki bir çocuğun kullandığı traktörün sebep olduğu kazada Ada ve Zelal’i kaybettik. Bu açık ihmalin ardından gerçek adalet için dava süreci başlatıldı. Ancak şimdi Malatya 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada gelen yeni bilirkişi raporuyla canlarımız neredeyse kusurlu gösterilerek adalet katledilmektedir.” dedi.
Raporda tanık beyanları ve somut delillerin yok sayıldığını savunan Kısacık, tarafsızlık ilkesinin hiçe sayıldığını ve sanıkların çelişkili, gerçeğe aykırı ifadelerine rağmen raporun bu çelişkileri görmezden geldiğini ileri sürdü.
Kısacık, “Biz evlatlarımızın masumiyetini lekeletmeyeceğiz. Bilirkişiler hakkında gerekli hukuki işlemleri başlatıyoruz. Adil yargılanma için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Adalet sadece mahkeme salonlarında değil, vicdanlarda da sağlanır. İnsanlık onuru ve çocuklarımızın masumiyeti için herkesi ayağa kalkmaya çağırıyoruz. Gerçek adalet hepimizin sorumluluğudur.” diye konuştu.
Davanın bir sonraki duruşma tarihi önümüzdeki günlerde açıklanacak.
