Büyük bir felaket yaşadık . Her ne kadar 6 Şubat depreminde 7.0 şiddeti olarak açıklansada, vatandaşlar tarafından ve bazı deprem uzmanları tarafından 9 ve üzeri olarak dilden dile dolanmakta...
Memleket Düşmanları birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu zamanlarda dahi, hasutluğunu yapmaktan geri kalmıyorlar.
Ev sahipleri uçtu , kiralar aldı başını gidiyor. Maddi bağlamda gücü olanlar 15-18 bin gibi fahiş fiatlar vererek bir bakıma kiraların yükselmesine sebep olmaktalar. Veyahutta kalacak yerleri olmayan ve konteynır çıkmayan depremzedeler ise şartlarını zorlayarak ev sahiplerine istediği rakamı vererek evleri kiralamaktalar...
4 ay geçti o büyük afetin üzerinden. Malatya'da canla başla depremin ilk dakikalarından itibaren sahada olan ve olmaya devam eden, Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ve tüm ekibine aslında teşekkür edileceğine bazı zevatlar tarafından hep eleştiri yapılmakta. İşte ben bunların memleket düşmanları olarak görmekteyim.
Şimdi gelelim Selahattin Başkanın depremzedeler ile ilgili bazı açıklamalarına;
Yeni şehir planının yeni afet ve imar yasasına göre yapılacağını, kimsenin hak kaybına uğramayacağını açıkladı.
Zorlu süreçte memleket düşmanları öyle bir yaygara çıkardı ki; suya zam ..Bu konuda da Selahattin Başkan Dün de yaygara yaptılar 'suya zam yaptılar' diye, Allah'tan korkar insan. Bunlarla ilgili suç duyurusunda bulunacağız' ifadelerine yer veriyordu.
Maski konusu zaten başlı başlına sıkıntılı geçen bir yer. Malumunuz 6 şubat depreminden bu yana artçı depremler durmaksızın devam etmekte. Nihayetinde kaptaj dan gelen doğal kaynak suyumuz her deprem olduğunda toprakla harmanlanmakta. Ve içme sularımız 4 aydır içilemez durumda.
Nitekim bu konu hakkında hem Maski Genel Müdürü Mehmet Mert ve ekibi hem de Selahattin Başkanımız tüm basın mensuplarına bire bir açıklama yaptılar. Doğal kaynak suyumuzun arıtma tesisi kurulması en az 1 veya 1,5 seneyi bulmakta şeklinde. Oysaki arıtma tesisi çalışmaları yapılabilmesi için artçı depremlerin durması gerekmektedir.
Nihayetinde bazı memleket düşmanları zevatlar kendini sadece bu zor durumda dahi şikayet eden, kurumları eleştiren yazıya baksan beş para etmeyen ve kayda değer bulunmayan boş eleştiri yazılarını yazmaktan usanmıyorlar malesef..
6 Şubat depreminde basın mensuplarının çoğu ofisleri yıkıldı ve bildiğiniz gibi 1 ay gibi uzun zaman gazeteler çıkmadı.Nihayetinde devletimiz basın için Malatya'da kongre kültür merkezi kerpiç evler dediğimiz yerin arkasına basın konteynırlerini kurmaya başladı.. Bir çok dernek başkanlığı konteynır alamadığı gibi yeni yeni konteynır almakta ve yer sıkıntısı sebebiyle geçici olarak çalışma alanı yaratmak adına devletin verdiği boş yerlere konteynırlerini yerleştirmekte. Zevat'ın biri yazmış , çocuk parkına konteynır kurulmuş maski müdürü buna göz yummuş. Alelacele 1 saat içinde çalışma alanları olmayan arkadaşlarımızın 3 konteyniri için şikayet ve arkasından yazı yazmış.
İster inanın ister inanmayın bu zevat'ın derdi çocuk parkı değil. Sadece bir yerin başkanı olması hasabiyle ki, bu zevat beni asla temsil etmiyor ki bir çok basın arkadaşımızı temsil etmemekte, demezmi ki bu zor günde geçici kurulan basın konteynırlerde birlik ve beraberlik içinde geçinelim, tek yumruk olalım ...Neden basın emekçilerini zor durumda korsun. Neden Kurum müdürlerini ikiliemde bırakırsın.
6 Şubat’ta yaşanan asrın felaketi sonrası o kadar çok konuşulacak konu var ki hangisinden bahsedeyim diye bir hayli düşündüm. Asrın felaketi öncesi alınması gerekirken alınmayan tedbirleri mi, deprem sonrası suçlu olanların kendi suçlarını yükleyebileceği bir mazlum arayışını mı? bilemedim. Felaketi yaşayanlar yaşadıklarıyla, ders çıkarması gerekenler her zamanki gibi sınıfta kalmaları ile kalakaldılar.
Bu zor dönemde eleştiri yapmak ne denli doğrudur . Yapıcı eleştiriler her zaman bu zorlu süreçte tüm Malatyalıları kenetleyecektir. Ben bu zevatlara derimki Yapıcı eleştirilerde bulunun. Nedir bu Yapıcı eleştiri derseniz; Bir kere Eleştiri, geçerli olmalıdır.Eleştiri, mantık süzgecinden geçirilmiş olmalıdır.Eleştiri, nasıl daha iyi yapılabileceğine dair düşünceler ve öneriler içermelidir.Eleştiri, olumlu ve olumsuz taraflar içermelidir.Eleştiri düşmanlık değil, dostluk içermelidir. vesselam..
Son olarak Değersiz şeyleri değerli olanlara katmayın. Değerli olanların değerini düşürürler.
