6.Şubat depreminin üzerinden 18 ay geçmiş. Şehirimiz Malatya, hala yetkili, sorumlu kişilerin sosyal medyadaki hamasi söylemleri ile zaman kayıp etmektedir.
Depremin ilk günlerinde, bu şehiri yeniden inşaa edeceğiz, bu şehiri enkısa zamanda ayağa kaldıracagız, halkımızın, esnafımızın yaralarını saracagız gibi söylemleri hergün yetkili ve sorumlu kişilerden duyuyoruz.
Evet.
Büyük bir felaket yaşadık. Şehirimiz adeta hayalet bir şehire dönüştü. (Yüce Rabbim birdaha böyle felaket göstermesin.)
Bu şehiri yeniden yaşanabilir hale getirmek, depremi bir fırsata çevirmek ancak.
Yapılacak olan ve plan ve projeleri işin ehli, planlamacılarla, ortak akılla hareket ederek yapılması gerekir.
Yapılanlara bakıyorum, söylemlere bakıyorum malesef yok yok.
Sizlere önemli ama kısa bir örnek vereyim.
Depremden dolayı, bazı bölgeler Rezerv alanı ilan edildi. ( Şehirimizin yeniden yapilanması için, yerinde ve doğru bir uygulama.)
Rezerv alanı ilan edilen yerleşim yerlerinde konutların yanında yüzlerce iş yerleride bulunmaktadır.
ÖRNEK mi dersiniz.
Malatya'nın candamarı olan KIŞLA CADDESİ.
Rezerv alanında bulunmasından dolayı, bu cadde'de bulunan iş yerleri yıkıldı. 18 ay mağdur olan esnaflar için. Yetkililer, kanalboyu dediğimiz caddeye ve millet bahçesine konteynerler yerleştirilerek esnaflarımıza buralara taşınması istendi. Sözde esnafımız mağdur edilmeyecek.
Tamam, doğru yaklaşım, şartlar gereği esnaflarımız buralara taşınsın, taşınsında:
Bir iş yapılırken önü, arkası düşünülerek yapılmazmı?
Kanal boyundan, millet bahçesine kadar yaya kaldırımlara konteynerler sıra, sıra dizilmiş. ( tabi millet bahçesi içindekiler hariç)
Bu yayayollarına sıra sıra konteynerler dizerken hiç düşünülmez mi yayalar buralara giderken arabaların geçtigi yolda nasıl gidecek. Bu cadde araç trafiğine çift yönlü açık. Allah korusun olası bir trafik kazasında bunun hesabını kim verecek. Çünki yapılan planlamada bunlar hiç düşünülmemiş.
Madem buraya esnaflarımızı mağdur etmemek için konteynerler yerleştirdiniz:
O Zaman.
Kernek meydanından başlayarak millet bahçesine kadar bu caddeyi araç trafiğine kapatmayı düşündünüzmü?
Dedimya bir iş yapılırken, önü arkası düşünülmeli.
Şayet düşünülmeden yapılıyorsa.
Esnafın fikri alınmıyorsa.
Sizler diyorsunuz ki:
BEN YAPTIM OLDU.
BİZ YAPTIK OLDU.
Saygılarımla.