Konuk Yazar


Asker ya da Gazeteci

Asker ve gazeteci.Liseye bașladığım yıllarda içimden geçen,ileride olmak istediğim meslek ne diye sorulduğunda söylediğim,birbirinden uzak iki meslek benim hayallerimi süslüyordu.


 

Asker ve gazeteci.Liseye başladığım yıllarda içimden geçen,ileride olmak istediğim meslek ne diye sorulduğunda söylediğim,birbirinden uzak iki meslek benim hayallerimi süslüyordu. Özellikle Hava Kuvvetlerinde pilot olmak,gökyüzünde çelik kanatlarımla süzülmekti ilk hayalim.Sonra,heyecanı pilot kadar, sorumluluğu ise bir savaș uçağını uçurtmaktan daha zor ve değerli,gazeteci olmak vardı serde.Sonra,yıllar geçti, edebiyat bölümünde okurken, davranıșları,öğrenciye yaklașımı, bir konuyu anlatım șekliyle ilginç bulduğum,bir Türk Edebiyatı öğretmeni,yazmam gerektiğini söylemiști.Bu notu az,ama,değerlendirmeleri çok farklı Elazığ`lı öğretmenin uyarısını dikkate aldım.

 

Şiirler yazdım.Sonra,makale tadında yerel gazetelerin sayfasının yarısını kaplayan yazılar,șiirler çeșitli dergilerde yayılanmaya bașladı. Uçma eylemini de parașüt kursuna giderek ve yıllarca atlayarak gidermiștim.Sonra da uçuramadığım uçakların tamirini yapan bir meslek öğrenmiștim.Yani serdeki hayaller değișik,sınırlı da olsa gerçekleșmiști. Rutbeli askerlerin,yani subayların davranıș biçimlerine, Askeri Okullarda aldıkları eğitime,onları uygulamalarına da hayranlığım,bir zamanlar birilerinin Hizmet Hareketi ve Muhterem Feytullah Hoca Efendi “dedikleri sümüklünün, tüm devlet yetkililerinin gözlerinin içine baka baka,Silahlı Kuvvetlerin içine sızıncaya kadar devam etmiști.Kah Adalet,kah Polis Teșkilatına sızmalarını benim gibi sıradan,özel bir bilgisi olmayan bir yurttașın anladığını,gördüğünü,ne yazık ki ülkeyi yönetenler görmek istememiști.

 

Gazeteciliğe gelince;2010 yılında yaklaşık 1 yıl kadar Sabah Gazetesine haberler yapmaya bașlamıș,her gönderdiğim haber en geç bir gün sonra yayınlanarak,beni kamçılamıștı.Ama bu haberleri yerinde görmem,resimlemem ve ayrıntılara hakim olmam için uzun yollar yapmam, emek,zaman harcamam gerekiyordu.Bu uğrașım karșısında,gazeteden,maddi herhangi bir getiri olmamıștı.Bunu sorduğumda cevap dahi alamamıș,bunun sonucu da,haber göndermeyi bırakmıștım.Zaten Türkiye de yașıyor olsaydım,bu iși bir karșılık almadan bu kadar uzan bir süre yapmam da mümkün değildi.Gazeteye haber yapıp gönderdiğim dönemde,genel yayın yönetmeni Fatih Altaylı idi.Bu durumu kendisine mail yolu ile bildirmeme rağmen geri dönülmemiști.O kadar saygın gazetecinin,mesleklerini onurları ile yapmaya çalıștıkları bir dönemde bana,düșe düșe Fatih Altaylı gibi,her dönemin adamı,yalakalıkta Mehmet Barlas ile yarıșan,halkına yukardan bakan biri düșmüștü.Bu Fatih Altaylı:“Ahmet Kaya ülkeyi bölmek için bir ideolojiyi müzikle yaymaya çalıșıyor „ 2004 yılındaki bir grev için“ișçiler iși yavașlatarak ekonomiyi sabote ediyor“2005 yılında „RTE bu ülkeye demokrasiyi getiren liderdir.AKP ülkeyi ekonomik ve siyasi olarak istikrara kavușturdu“2013 te Gezi Parkı için;“Bu eylemler ülkemizin huzurunu bozmaya çalıșan terorost ve marjinal grupların iși,devletin ise bu grup ve teroristlere karșı çok güçlü durması gerekir“2014 de „Fenerbahçe bu șike olayı savunulamaz,bu ișin içinde bir suç unsuru kesin“İsmailağa Tarikatına methiyeler dizerek“bu tarikatlar toplumun manevi değerlerini ayakta tutan yapılardır“ gibi saçmalıkları say say bitmeyecek,kuduz gibi her konuda,her yana saldıran,Mehmet Barlas ile,yalakalık ve „Liboș“lukta sınır tanıyan biriydi.Buna benzer örnekler 22 yıldır ülkeyi yönetenlerin çevresinde tahminlerimizden daha fazla sayıda olup,yalakalık konusunda bir yarıș içerisindedir.Emin Çölașan`ın dilimize kazandırdığını tahmin ettiğim bu „Liboș“ tanımlamasına en uygun tanınmıș gazetecilerden biriydi.

 

Bu ve benzeri kötü örnekler,Türkiye gibi,demokrasi aşamalarını tamamlayamamıș, Avrupalı ya da Asyalı,en bariz izah șekli ise de Ortadoğulu ülkelerde böyle,gücü elinde bulunduranların çevresinde olmayı,gazetecilik sayan,“șamar Oğlanları“dıșardan benim gibi gazetecilik hayalleri ile büyüyen insanları tiksindirmeye yetmiștir. Yukardaki zatı daha fazla anlatmak bir bakıma zaman kaybı.Onun,hangi dönem kime nasıl davrandığını,kimler için yazılar yazıp tv programlarında yalama yıkama hizmeti sunduğunu, merak sahibi herkes internetten bulabilir.Böyle bir mesleği hayal edenler,Hasan Pulur`u,Uğur Mumcu`yu,Saygı Öztürk`ü,Fikret Bila`yı,yakın zamanda mesleğinin ilk yıllarında olmasına rağmen İsmail Arı gibi genç gazetecileri takip edip,üzerinde çalıștıkları konuları yakından izlemek,“Liboș“dan uzak durmak sorgulayan,bilinçli tüm yurtașın görevi olmalı. 

 

Gelelim Silahlı Kuvvetler gibi,1000 yıllık bir geçmişi olduğu söylenen bir kurum personeli, özellikle de pilot olma konusundaki görüșlerimize.Hava Kuvvetlerinde subay olmak,özellikle de pilot olmak,çok kolay değil.Özel sınavlar sonucunda,her yıl katılanların %5 ile % 10 arasında bir sayı ancak pilot olma özelliklerine sahip.Belki gençlik yıllarında bu bilgilerden uzak,hayallerimizin olmasını umut etsekte,her hayali gerçekleștirme șansı mümkün olmuyor. 

 

Ama asker olmak,özellikle de subay olmak,daha özelinde de Kurmay Subay olmak için sınavları başarıyla geçmek,generalliğe giden yolun açılması anlamını tașır.50 li yașın ortasına gelmiș biri olarak,bu iki hayal ettiğim mesleklerden gazeteciliği Fatih Altaylı, Mehmet Barlas, Hacı Yakıșıklı,Abdülkadir Selvi,Ahmet Hakan gibi kötü örnekleri görüp, tövbeyi istifar ettikten sonra,șimdi de görüntülerini gördüğüm bir generalin skandal konușması ve yalakalığı, gecikmiș hayallerimden bile vazgeçmeme neden oldu.Adamın yaș haddinden emekliliği gelmiș,muhtemelen kendiside bunu çok iyi biliyor,ama bu gerçek onun giderayak bir askerden duymadığım bir konușma,hiç bir hayal umut edildiği kadar güzel değilmiș dedirtti bana.Adam 65 yașına gelmiș bir yandan çok yakın zamanda eski bir mafya babasının eski danıșmanı ile resimleri çıkması yetmezmiș gibi,șimdi de görevde kalma uğruna,bir generalin, konușmasındaki banalliğin çizmesinin boyunu aștığına șahit olduk.Oysa,Ülkeyi yönetenlerin yeterince yalakaları,soytarıları yeterince var.Kimi tv lerde sabahlara kadar o iși yaparken,kimi köșelerinde,ilk cümlesine besmele ile bașlayan müslüman gibi,aynı terennümleri tekrarlamaktan usanmıyorlar.Mitinginde „Ben reisimin g… ne kıl olurum „diyeni duymuș, „Cumhurbașkanı denilince bize Allah gibi geliyor“ diyen güya milletvekilini duymuștum ama bir komutanın bu kadar aciz konușmasını ilk defa duyuyordum.Zaten 15 Temmuz darbe girișiminden sonra,“aziz vatanın kaleleri zaptedilmiș,bütün tersanelerine girilmiș,bütün orduları dağıtılmıș“gibiydi.Bu ahval ve șeriat içinde böyle Pașalar! ile vatanın korunamayacağını görmekten utandım Saygılarım bir daha ve yeniden,gerçek Bașkomutan`a….. 20 

 

Eylül 2024 Moers/Almanya Thebey_44 

Mersin Şehir Hastanesi’nden 4 Doktor Sağlık Bakanlığı’na Atandı

Şırnak’ta günlük 15 bin varil petrol çıkacak yeni kuyu

Merkez Bankası faizi değiştirmedi, yüzde 8,5 düzeyinde sabit tuttu

Çorum’da kuvvetli sağanak hayatı felç etti

Dev kruvaziyerler Galataport'a demirledi

Ege Denizi'nde 5.1 Büyüklüğünde Deprem Meydana Geldi.

İkinci Turda 50 Bin Yeni Seçmen Oy Kullanacak

Şırnak'ta 3 Teröristin Etkisiz Hale Getirildiği Operasyonda 3 Asker Şehit Oldu

Türkiye'deki Seçim Dünya Basınında

Kuzey Irak'tan Kahreden Haber: 1 Asker Şehit Düştü

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 8 7 0 1 16 22
2.Samsunspor 8 6 2 0 7 18
3.Beşiktaş 7 5 0 2 10 17
4.Fenerbahçe 7 5 1 1 11 16
5.İstanbul Başakşehir 7 4 1 2 5 14
6.Göztepe 7 3 1 3 5 12
7.Eyüpspor 8 3 2 3 3 12
8.Konyaspor 8 3 3 2 -1 11
9.Bodrum FK 8 3 4 1 -2 10
10.Trabzonspor 7 1 0 6 1 9
11.Alanyaspor 8 2 3 3 -3 9
12.Kasımpaşa 8 1 2 5 -2 8
13.Sivasspor 8 2 4 2 -3 8
14.Antalyaspor 8 2 4 2 -6 8
15.Rizespor 8 2 5 1 -11 7
16.Gazişehir Gaziantep 7 1 4 2 -4 5
17.Kayserispor 7 0 3 4 -7 4
18.Hatayspor 7 0 4 3 -6 3
19.Adana Demirspor 8 0 7 1 -13 1